Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Usulsüz Kredi”
- Uyuşmazlık: Davacının işçilik alacaklarına karşılık davalının ileri sürdüğü takas def'inin koşullarının oluşup oluşmadığına ve davalının zarar iddiasının ispat edilip edilmediğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının takas def'ine konu ettiği zararın varlığı, miktarı ve davacı ile ilişkisi hususunda yeterli araştırma yapılmadan ve davacının bu konudaki iddialarına karşı deliller toplanıp değerlendirilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulduğu gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıların bankada çalıştıkları sırada usulsüz kredi kullandırarak bankayı zarara uğratıp uğratmadıkları ve bu zarardan sorumlu tutulup tutulamayacakları.
Gerekçe ve Sonuç: Eksik inceleme ile hüküm kurulması, her davanın kendi içinde değerlendirilmesi gerektiği ve önceki davalardaki bilirkişi raporu ve kararların bu davaya uygulanamayacağı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Fon'a devredilen bankanın eski yönetim kurulu üyelerinin, bankanın Fon'a devrine neden olan yasaya aykırı eylem ve işlemlerinden dolayı şahsi iflaslarının istenip istenemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Yönetim kurulu kararındaki imza eksikliğine rağmen usulsüz kredi kullandırılmasında yönetim kurulu üyelerinin de sorumluluğunun bulunduğu, bu eylemlerin bankanın Fon'a devrine neden olduğu ve bu nedenle şahsi iflaslarının istenebileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Banka yöneticileri ve çalışanlarının usulsüz kredi kullandırmaları nedeniyle bankanın uğradığı zararın tahsili istemine ilişkin sorumluluk davasında, Daire'nin bozma kararına karşı yapılan karar düzeltme talebinin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin karar düzeltme isteminin, 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesinde sayılan karar düzeltme hallerinden hiçbirini içermemesi ve Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebepler gözetilerek reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında banka zimmeti suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün eksik araştırma ve yetersiz gerekçeyle hüküm kurulup kurulmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, şirketin yönetim kurulu başkan vekili ve daha sonra başkanı olarak görev yapması, kredi taksitlerinin ödenmemesi üzerine banka görevlileri ile irtibat kurması, banka çalışanlarının beyanları, kullanılan kredi miktarı ve suçun işlendiği yerin koşulları gibi olgular birlikte değerlendirildiğinde, sanığın banka çalışanlarını müşterilerin hesaplarından usulsüz para çekme konusunda azmettirdiği ve yerel mahkemenin gerekçesinin yeterli olduğu gözetilerek Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve hükmün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının, davacının işçilik alacaklarına karşılık, davacıya usulsüz kredi kullandırtması sebebiyle oluşan zararı takas edip edemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının takas def'i için ileri sürdüğü zararın, davacı tarafından ödenmeyen kredi borçlusu ortak hakkında başlatılan takip dosyaları incelenmeden tespit edilemeyeceği ve takas koşullarının oluşup oluşmadığının belirlenemeyeceği gözetilerek, İlk Derece Mahkemesi kararının davalı lehine kısmen kabulü ve yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılması gerektiği belirtilerek, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve İlk Derece Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıların kullandırdığı usulsüz kredilerden kaynaklanan banka zararından sorumlu olup olmadıkları.
Gerekçe ve Sonuç: Banka zararının doğması için tahsil edilemeyen kredilerin aciz vesikasına bağlanması gerektiği, bu durumda davacı bankanın zararının oluşmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıların usulsüz kredi kullandırmaları sebebiyle bankanın uğradığı zarardan sorumlu olup olmadıkları ve sorumlu iseler ne kadarlık bir kısmından sorumlu oldukları.
Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesinin bozmaya uygun olarak verdiği kararda hukuki isabetsizlik bulunmadığı ve davalı ... lehine hükmedilen vekalet ücretindeki hatanın düzeltilmesi yeniden yargılama gerektirmediği gözetilerek, karar düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kooperatif müdür ve yardımcısının usulsüz kredi kullandırmaları nedeniyle Kooperatifin uğradığı zararın tespiti, davalıların zarardan sorumluluğu ve vekâlet ücretine hükmedilip hükmedilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davadan önce aciz vesikası alınmadan dava açılması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, kredilerin bir kısmının sonradan ödenmesi nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, kalan kısım yönünden ise davanın reddine karar verilmesi hatalı olsa da, temyiz edenin sıfatına göre bu husus bozma nedeni yapılmayarak, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıların davacı bankaya usulsüz kredi kullandırarak zarar verdikleri iddiasına dayalı tazminat davasında, Yargıtay'ın onama kararına karşı yapılan karar düzeltme talebinin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin karar düzeltme talebinin, HMK'nın 440. maddesinde sayılan karar düzeltme sebeplerinden hiçbirini içermemesi gözetilerek reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Anonim şirket yöneticilerinin usulsüz kredi kullandırmalarından dolayı sorumlu tutulup tutulmayacakları.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı yöneticilerin kredi kullandırılmasında herhangi bir ihmal, hata ve kusurlarının bulunmadığı, kredi kullandırımının banka prosedürlerine uygun olarak gerçekleştirildiği ve yönetim kurulundan herhangi bir hususun gizlenmediği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıların usulsüz kredi kullandırmaları nedeniyle bankaya verdikleri zarardan sorumlu olup olmadıkları.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının yerinde görülmeyerek, dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.