Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Yetkili Sendika”
- Uyuşmazlık: İşyeri sendika temsilcisinin, yetkili sendika üyesi olmaması nedeniyle, görev yeri değişikliğinin geçersizliğine ilişkin açtığı davanın reddine yönelik uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 24. maddesinde düzenlenen işyeri sendika temsilciliğinin güvencesinden yararlanabilmesi için, işyerinde yetkili sendikanın temsilcisi olması gerektiği, davacının yetkili sendika temsilcisi olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamu görevlileri sendikasının, üye sayılarının eksik tespit edilmesi nedeniyle yetkili sendika olarak belirlenemediği iddiasıyla açtığı tespit davasında, yerel mahkemenin toplantı tutanağının iptaline karar vermesi ve yetkili sendikanın tespiti talebini konusuz sayması doğru mudur?
Gerekçe ve Sonuç: 4688 sayılı Kanun'un 30. maddesi kapsamında açılan davada, sadece hatalı tespit edilen üyelikler ile ilgili tespit hükmü kurulması gerekirken toplantı tutanağının iptaline karar verilmesinin hatalı olduğu, ayrıca davacının yetkili sendika tespiti talebinin konusuz olmadığı ve bu konuda da hüküm kurulması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sendika üye sayılarının eksik tespit edildiği iddiasıyla sendika yetki tespitine itiraz davası.
Gerekçe ve Sonuç: Dava, sendika üye sayılarına ilişkin tespitin ve istatistiğin düzeltilmesi istemine ilişkin olup, kamu işyerinde hangi sendikanın işyeri sendika temsilcisi seçme hakkına sahip olduğunun belirlenmesi talebi olmadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin kararının sonucu itibarıyla isabetli olduğu gerekçesiyle onanmıştır. - Uyuşmazlık: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın olumsuz yetki tespit işlemine karşı açılan davada, sendikanın toplu iş sözleşmesi yapmak için gerekli çoğunluğa sahip olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: İşe iade davaları açmış ve fesih tarihinde sendika üyesi olan işçilerin, yetki tespiti tarihinde çalışıyor sayılmaları ve toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkili sendikanın tespitinde dikkate alınmaları gerektiği gözetilerek, davacı sendikanın yeterli çoğunluğa sahip olduğunun tespitine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı sendika, davalı üniversitede yapılan sendika üye sayıları tespit toplantısında, rakip sendikanın üye sayısının hatalı belirlendiğini ve bu durumun kendi yetkili sendika statüsünü engellediğini ileri sürerek tespitin düzeltilmesini talep etmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: 4688 sayılı Kanun'un 30. maddesinde sendika üyeliğinin kuruma bildirim şartı yer almaması ve uyuşmazlık konusu üyelerin sendika üyeliklerinin tespit tarihinden önce kazanılmış olması ve aidatlarının ödenmiş olması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan işçilik alacakları davasında, asıl işverenin alt işveren ile birlikte sorumluluğunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Alt işverenin, 4735 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereği kamu işveren sendikasını yetkilendirmesine rağmen yetkilendirme işlemini süresinde yetkili işçi sendikasına bildirmediği ve yetkili işçi sendikasının bu hususta bilgi sahibi olmadığı, tarafların yasal yükümlülüklerini yerine getirmemesinin sorumluluğunun asıl işverene yüklenemeyeceği değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan işçilik alacakları davasında, asıl işverenin, alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerden sorumlu olup olmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Alt işverenin, 4735 sayılı Kanun'un 8. maddesi ve ilgili yönetmelik uyarınca kamu işveren sendikasını yetkilendirmesine rağmen, bu yetkilendirmeyi süresinde yetkili işçi sendikasına bildirmediği ve yetkili işçi sendikasının bu hususta bilgi sahibi olmadığı gözetilerek, asıl işverenin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan işçilik alacaklarından sorumlu olmadığına ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacakları konusunda, davalı asıl işverenin sorumluluğunun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Alt işverenin, kamu işveren sendikasını yetkilendirmesine rağmen bu yetkilendirmeyi süresinde yetkili işçi sendikasına bildirmediği ve yetkili işçi sendikasının da bu durumdan haberdar olmadığı, dolayısıyla tarafların yasal yükümlülüklerini yerine getirmemesinin sorumluluğunun asıl işverene yüklenemeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin davalı asıl işveren yönünden davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan işçilik alacakları davasında, asıl işverenin alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan haklardan sorumlu olup olmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Alt işverenin, ilgili mevzuat gereği kamu işveren sendikasını yetkilendirmesine rağmen bu yetkilendirmeyi süresinde yetkili işçi sendikasına bildirmediği ve yetkili işçi sendikasının da bu nedenle toplu iş görüşmelerini yalnızca alt işverenle yürüttüğü gözetilerek, asıl işverenin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan işçilik alacaklarından sorumlu olmadığına ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan işçilik alacakları davasında, asıl işverenin alt işveren ile birlikte sorumluluğunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Alt işverenin, 4735 sayılı Kanun'un 8. maddesi ve ilgili yönetmelik uyarınca kamu işveren sendikasını yetkilendirmesine rağmen, bu yetkilendirmeyi süresinde yetkili işçi sendikasına bildirmediği ve yetkili işçi sendikasının bu hususta bilgi sahibi olmadığı gözetilerek, davalı asıl işverenin davacı işçinin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarından sorumlu olmadığına karar verilmiş ve yerel mahkeme kararının onanmasına hükmedilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarından, asıl işverenin de sorumlu olup olmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Alt işverenin, kamu işveren sendikasını yetkilendirme işlemini süresinde yetkili işçi sendikasına bildirmemesi ve yetkili işçi sendikasının bu yetkilendirmeden haberdar olmaması nedeniyle, toplu iş görüşmelerinin alt işverenle yapılmış olması ve mevzuattan kaynaklanan yükümlülüklerin yerine getirilmemesinin sorumluluğunun asıl işverene yüklenemeyeceği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarından, asıl işverenin de sorumlu olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'nun 8. maddesinin 3. fıkrası ve ilgili yönetmelik hükmü uyarınca, alt işverenin kamu işveren sendikasını yetkilendirmesine rağmen, bu yetkilendirmeyi süresinde yetkili işçi sendikasına bildirmediği ve yetkili işçi sendikasının bu durumdan haberdar olmadığı, dolayısıyla tarafların yasal yükümlülüklerini yerine getirmemesinin sorumluluğunun asıl işverene yüklenemeyeceği gözetilerek, asıl işveren aleyhine hüküm kuran yerel mahkeme kararının bozulmasına ve davanın asıl işveren yönünden reddine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.