Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İşbirliği”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davacı işçinin, davalı İl Özel İdaresi ile Köylere Hizmet Götürme Birliği arasında muvazaalı bir ilişki olduğunu ileri sürerek, asıl işverenin İl Özel İdaresi olduğunu iddia edip fark işçilik alacaklarını talep etmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı İl Özel İdaresi ve Köylere Hizmet Götürme Birliği’nin, kanunlar çerçevesinde köylere yönelik hizmetleri birlikte yürütme yetkisinin bulunduğu, bu işbirliğinin asıl işveren-alt işveren ilişkisini oluşturmayacağı ve davalılar arasında muvazaalı bir ilişki bulunmadığı gözetilerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması suretiyle davanın reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı İl Özel İdaresi ile Köylere Hizmet Götürme Birliği arasında muvazaalı bir işçi-işveren ilişkisi bulunduğunu ileri sürerek, kıdem, ücret ve diğer işçilik alacaklarını talep etmesi üzerine, davalılar arasındaki ilişkinin niteliğinin belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı İl Özel İdaresi ile Köylere Hizmet Götürme Birliği arasındaki ilişkinin 5355 sayılı Kanun ve 5302 sayılı İl Özel İdareleri Kanunu kapsamında bir işbirliği niteliğinde olduğu, davacının çalıştırıldığı işin her iki davalının da asıl işi kapsamında bulunduğu ve bu durumun 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2. maddesinde düzenlenen asıl işveren-alt işveren ilişkisinden farklı olduğu gözetilerek, davalılar arasında muvazaalı bir ilişkinin bulunmadığına ve davanın reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı İl Özel İdaresi ile Köylere Hizmet Götürme Birliği arasındaki iş ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ve buna bağlı olarak davacının dava konusu alacaklara hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların, köylere yönelik hizmetlerin yürütümü sırasında personelinin birlikte çalışmasının ve kanunda bu iki tüzel kişilik arasında yardımlaşma ve ortaklaşa çalışma imkanı getirilmesinin, davalılar arasında muvazaalı bir asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğu anlamına gelmeyeceği, davacının çalıştırıldığı işin davalıların her ikisinin de asıl işi kapsamında olduğu ve bu çalışmanın 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2. maddesinin yedinci fıkrasında düzenlenen asıl işveren-alt işveren ilişkisinden farklı olduğu gözetilerek, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının mahkeme kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile tapuda devir işlemlerini yapan şahıslar arasında iş birliği olup olmadığının araştırılmaması, arsa bedelinin tespitinde usulüne uygun emsal değer tespitinin yapılmaması ve davacının gerçek zararının tespit edilmemesi, ayrıca yasal olmayan gerekçelerle tapu iptal ve tescil davasındaki yargılama giderleri ile tapu harcı ve döner sermaye giderine hükmedilmesi hatalı görülerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Süresi dolmuş bir işbirliği sözleşmesi kapsamında oluşturulan yönetim kurulu tarafından verilen kararın iptali talebiyle açılan tespit davasında, davanın tahkim şartı nedeniyle usulden reddinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında akdedilen işbirliği sözleşmesinde tahkim şartı bulunduğu ve davalının süresinde tahkim itirazında bulunduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davanın usulden reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıların, taraflar arasında imzalanan ve bir kantin işletmesinin işletilmesine ilişkin işbirliği protokolünü haksız olarak feshedip fesih nedeniyle davacı kooperatifin uğradığı zarardan sorumlu olup olmadığına dair uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İşbirliği protokolünün, kira sözleşmesinin sona ermesinden bağımsız olarak geçerli olduğu ve davalıların sözleşmeyi haksız yere feshederek davacı kooperatifin kar kaybına neden olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekaletname ile satışı yapılan taşınmazın, vekalet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle tapu kaydının iptali ve adına tescili istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Vekilin vekalet görevini kötüye kullanarak davacının iradesine aykırı olarak taşınmazı düşük bedelle devrettiği, alıcının da kötü niyetli olduğu ve vekil ile işbirliği içinde hareket ettiği gözetilerek yerel mahkemenin tapu iptaline ve tescile ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekaletname ile satılan taşınmazın düşük bedelle el değiştirmesi nedeniyle vekalet görevinin kötüye kullanılıp kullanılmadığı ve davalıların kötü niyetli olup olmadığına ilişkin tapu iptali ve tescil davası.
Gerekçe ve Sonuç: Vekilin vekalet görevini kötüye kullandığı, davalıların kötü niyetli oldukları ve işbirliği içinde hareket ettikleri, taşınmazın düşük bir bedelle el değiştirdiği ve davalıların bedeli davacıya ödediğine dair kanıt sunmadıkları gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına ve ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle yapılan taşınmaz devri nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasının reddine ilişkin temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın önceki bozma kararında, vekil ve onunla işbirliği içinde hareket ettiği kabul edilen davalı aleyhine tazminata hükmedilmesi gerektiği belirtildiği halde, Bölge Adliye Mahkemesince bu husus gözetilmeyerek eksik incelemeyle hüküm kurulduğu anlaşıldığından, ilk derece mahkemesi kararı da kaldırılmış sayılarak tazminatın doğru hesaplanması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Vekilin vekalet görevini kötüye kullanarak taşınmazı devretmesi nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, alıcının iyiniyetli olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Vekilin, vekalet verenin haklı menfaatlerini gözetmeyerek ve sadakat yükümlülüğüne aykırı davranıp taşınmazı devrettiği ve alıcının da vekil ile çıkar ve işbirliği içinde olduğundan iyiniyetli sayılamayacağı değerlendirilerek, yerel mahkemenin tapu iptali ve tesciline ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekilin vekaletnamede verilen yetkiyi kötüye kullanarak taşınmazı düşük bedelle satması nedeniyle açılan tapu iptal ve tescil davası ile bu talebin reddine ilişkin tazminat isteminin reddi.
Gerekçe ve Sonuç: Vekâlet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasına rağmen, davalı alıcının iyi niyetli olduğuna ve vekil ile çıkar birliği içinde hareket ettiğine dair bir delil bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından, davalıların hileli davranışları sonucu taşınmazını düşük bedelle devrettiği iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, hilenin varlığı ve davacının iradesinin sakatlanması hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların, davacının yaşlı ve hasta olmasını fırsat bilerek, satış bedelini eksik ödemek suretiyle ve aracılık eden kişilerle işbirliği içinde hileli davranışlarda bulunarak davacıyı yanılttıkları, bu nedenle davacının iradesinin sakatlandığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.