Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Adli Yargı Görevi”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davacının, Kanun Hükmünde Kararname ile görevden uzaklaştırıldığı tarihten, Olağanüstü Hal İnceleme Komisyonu kararıyla göreve iade edildiği tarih arasındaki dönem için talep ettiği ücret, ilave tediye ve ikramiye alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı, bu alacaklar için adli yargının görevli olup olmadığı ve arabuluculuk şartının gerçekleşip gerçekleşmediği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Görevden uzaklaştırma nedeniyle oluşan alacak uyuşmazlığının işçi-işveren uyuşmazlığı niteliğinde olup adli yargının görevli olduğu, ancak aylık ücret alacağı dışındaki ilave tediye ve ikramiye alacakları yönünden arabuluculuk şartının gerçekleşmediği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşe alındığı meslek kodunda belirtilen işler dışında çalıştırılan işçinin, çalıştığı nitelikli işler nedeniyle meslek kodunun değiştirilmesi ve fark alacaklarının ödenmesi isteminde adli yargının görevli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının işe girişinin 696 sayılı KHK kapsamında olmadığı, ilk defa davalı kurumda işe başladığı ve uyuşmazlığın işçi-işveren arasında olduğu gözetilerek, adli yargının görevli olduğu ve işin esasının incelenerek karar verilmesi gerekirken, idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacıya ait taşınmazın bir kısmının bedelsiz terkini sonrasında, terk edilen kısım için kamulaştırmasız el atma tazminatı talep edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın bir kısmının, maliklerin muvafakati ile Fatih Belediyesi Encümen kararıyla bedelsiz olarak çocuk bahçesine terkin edilmiş olması, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 35. maddesi ve Anayasa Mahkemesi'nin ilgili kararı gözetilerek, bedelsiz terkin edilen kısım için açılan davanın esastan reddine karar verilmesinin gerektiği, yerel mahkemenin yargı yolu yönünden usulden reddi kararının ise sonuç itibariyle doğru olduğu değerlendirilerek, direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından açılan kamulaştırmasız el atma nedeniyle taşınmaz bedelinin tahsili davasında, davalı idarenin sorumluluğunun bulunup bulunmadığı ve adli yargının görevli olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın imar planında eğitim alanı olarak ayrılması ve uzun süre kamulaştırma işlemlerinin yapılmaması nedeniyle davalı idarenin mülkiyet hakkına müdahalesinin kamulaştırmasız el atma niteliğinde olduğu ve bedel davasında adli yargının görevli olduğu gözetilerek, davalı idare aleyhine hükmedilen bedelin tahsili yönündeki yerel mahkeme kararı, davacı idarenin harçtan muaf olması sebebiyle yargılama giderleri yönünden düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı idare tarafından kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve tahsili istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın tamamının imar planında park alanı olarak ayrılması nedeniyle adli yargının görevli olduğu, emsal değerlendirmesiyle bedelin tespitinde usul ve yasaya uygunluk bulunduğu, ancak maktu harç uygulaması gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararı düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: İçme suyu havzasında bulunan ve imar planında koruma alanı olarak belirlenen taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığı iddiasıyla açılan bedel tespiti davasında adli yargının görevli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İmar planında içme suyu koruma alanı olarak belirlenen taşınmaza ilişkin olarak 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun Ek 1. maddesine Anayasa Mahkemesi tarafından verilen iptal kararı ve 7421 sayılı Kanun ile getirilen düzenleme gereği, kamulaştırmasız el atma olgusunun gerçekleştiği ve mülkiyet hakkından kaynaklı bedele ilişkin davalarda adli yargının görevli olduğu gözetilerek, mahkemenin görev yönünden reddine ilişkin karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İmar uygulaması neticesinde bedele dönüştürülen taşınmaz payına takdir edilen bedelin yetersiz olduğu iddiasıyla açılan artırım davasında, davalı idarenin görev itirazı, hak düşürücü süre ve bilirkişi raporuna itirazları.
Gerekçe ve Sonuç: İmar uygulamasının tapuda tescil tarihi esas alınarak hesaplanan ve Yİ-ÜFE ile güncellenen bedel tespitinde isabetsizlik bulunmadığı, imar uygulamasına ilişkin bedel artırımı davalarında adli yargının görevli olduğu, bu davalarda hak düşürücü süre uygulanmayacağı ve ıslah yoluyla bedel artırımı yapılabileceği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davalı idareden tahsili davasında, adli yargının görevli olup olmadığı ve taşınmaz bedelinin tespitinde hukuka uygunluk.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın mutlak koruma alanında kalması nedeniyle davacı tarafından fiilen kullanılma imkanının bulunmaması kamulaştırmasız el atma niteliğinde olduğundan davanın adli yargının görevi kapsamında olduğu ve bilirkişi raporuna dayanılarak belirlenen bedelin hukuka uygun olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davalı idarelerden tahsili davasında, el atmanın varlığı, bedelin tespiti ve hangi idarenin sorumlu olduğu hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, taşınmaza fiilen el atıldığının tespit edilmesi, bilirkişi raporu ile bedelin uygun şekilde belirlenmesi, davanın adli yargı yerinde görüldüğü, husumetin doğru yöneltildiği ve usul/esasa ilişkin herhangi bir aykırılık bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar vermiştir. - Uyuşmazlık: Davalı idarenin kamulaştırmasız el koyduğu taşınmazın bedelinin tespiti ve tahsili davasında, bedelin tespitinde hacizli olmasının dikkate alınıp alınmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, taşınmazın bedelinin tespitinde emsal satış değerinin esas alınmasının isabetli olduğu, ancak taşınmaz üzerinde haciz bulunduğu gözetilerek haczin bedele yansıtılması gerektiği gerekçesiyle verdiği karar, usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır. - Uyuşmazlık: İmar planı değişikliği ile mülkiyet hakkına kısıtlama getirilen taşınmazın bedelinin tahsili istemiyle açılan davanın görevli mahkemesinin belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun ek 1. maddesinde belirtilen süre içinde taşınmaza ilişkin işlemlerin yapılmaması ve 7421 sayılı Kanun'un 3. maddesiyle getirilen değişiklik uyarınca uyuşmazlığa adli yargının bakmakla görevli olduğu, ayrıca görevin kamu düzeninden olduğu ve taraflar için usuli müktesep hak doğmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedellerinin tahsili istemiyle açılan davada, adli yargının görevli olup olmadığı ve fiili el atmanın gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 7421 sayılı Kanun'un 3. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun Ek 1. maddesinin 1. fıkrasına eklenen hüküm uyarınca, belirtilen süre içinde işlemlerin yapılmaması halinde taşınmaz maliklerinin açacağı bedel davalarının adli yargıda görüleceği ve bazı taşınmazlara fiilen el atılmış olduğunun gözetilmemesi nedeniyle, yerel mahkemenin usulden reddine ilişkin kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.