Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Cebir”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: İcra takibine konu bonodan dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hukuk hakiminin ceza mahkemesince belirlenen maddi olgularla bağlı olması ve davalının davacıya karşı tehdit ve basit yaralama suçlarını işlediği gerekçesiyle mahkum edilmiş olması gözetilerek, bononun tehdit ve cebir yoluyla davacının iradesi dışında düzenlendiğinin anlaşılması nedeniyle irade bozukluğu sebebiyle geçersiz olduğu ve davalının bu geçersiz bonoya dayanarak talepte bulunamayacağı değerlendirilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından, kesinleşmiş bir davanın, FETÖ üyeliğinden dolayı hakimlerin görevden alınması nedeniyle yargılamanın iadesi yoluyla tekrar görülmesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının yargılamanın iadesi talebini destekleyecek somut deliller sunamaması ve 6100 sayılı HMK’nın 375. maddesinde belirtilen yargılamanın iadesi sebeplerinin oluşmadığının anlaşılması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Cebir ve tehdit altında imzalandığı iddia edilen temlik sözleşmesinin iptali ve istirdat isteminin kabulü.
Gerekçe ve Sonuç: Temlik sözleşmesinin cebir ve tehdit altında imzalandığına dair ceza mahkemesi kararının kesinleşmiş olması ve icra dosyasındaki borcun tamamının ödenmemesi nedeniyle istirdat talebine ilişkin hak düşürücü sürenin başlamamış olması gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından el konulan taşınmazların kurtarılması amacıyla ödendiği iddia edilen paranın iadesi için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında imzalanan protokolün geçersizliğine dair bir iddia veya delil bulunmadığı, davacının beyanlarının cebir ve tehdit altında imzalandığını ispatlamaya yeterli olmadığı ve yapılan ödemenin geçerli bir sözleşmeye dayandığı değerlendirilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacılar, davalıların cebir ve tehdit kullanarak davacıların taşınmazlarını haksız şekilde temlik aldıklarını iddia ederek tapu iptali ve tescil davası açmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, davalıların cebir ve tehdit kullanarak davacıların taşınmazlarını haksız şekilde temlik aldığına dair delilleri yeterli bulması ve davalı ...’in tapu siciline iyi niyetle dayanmaktan faydalanamaması gözetilerek yerel mahkemenin tapu iptali ve tesciline ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı ile birlikte yaşadığı davalının, tehdit yoluyla taşınmazını devraldığı iddiasıyla açılan tapu iptal ve tescil davasında, ceza davasının sonucunun davaya etkisine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, ceza davasının beraatle sonuçlanması ve davacının cebir, tehdit ve şiddet iddiasını ispatlayamaması gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden kararını onamıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın mağdura yönelik kasten yaralama eyleminin aynı zamanda kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun cebir unsurunu oluşturup oluşturmadığı ve bu durumda kasten yaralama suçundan ayrıca hüküm kurulup kurulamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdura yönelik kasten yaralama eyleminin, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun "cebir" unsurunu oluşturduğu ve 5237 sayılı TCK'nın 42. maddesi gereğince aynı suçtan birden fazla hüküm kurulamayacağı gözetilerek, kasten yaralama suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün tüm sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verildiği sanığın denetim süresi içerisinde işlediği iddia edilen suçun, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın kesinleşmesinden önce işlenip işlenmediği ve kasten yaralama eyleminin kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun cebir unsurunu oluşturup oluşturmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın denetim süresi başlamadan önce işlediği suç nedeniyle hükmün açıklanmasının mümkün olmadığı ve kasten yaralama eyleminin kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun cebir unsurunu oluşturup oluşturmadığının yerel mahkemece değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının kanun yararına bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu ile birlikte kasten yaralama suçundan da hüküm kurulup kurulamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun cebir unsuru olan kasten yaralama fiilinin, ayrıca kasten yaralama suçundan hüküm kurulmasını engellediği gözetilerek, kasten yaralama suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair verilen karar hakkında kanun yararına bozma yoluna başvurulup başvurulmayacağına ilişkin Adalet Bakanlığı'ndan görüş istenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında yağma suçundan beraat, kasten yaralama suçundan mahkûmiyet kararı verildikten sonra, temyiz üzerine yağma suçundan mahkûmiyet kararı verilmesi üzerine, kasten yaralama suçundan verilen cezanın hukuki olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların yağma suçunun cebir unsuru olarak gerçekleştirdikleri kasten yaralama eylemi nedeniyle, ayrıca kasten yaralama suçundan mahkûmiyet kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğu gözetilerek, kasten yaralama suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün tüm sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın mağdurları yaralayarak kaçırması eyleminde kasten yaralama suçunun kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun cebir unsurunu oluşturup oluşturmadığı ve kasten yaralama suçundan ayrıca ceza verilip verilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kasten yaralama eyleminin kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun cebir unsurunu oluşturması ve 5237 sayılı TCK'nın 42. maddesi uyarınca aynı suçtan birden fazla ceza verilememesi gözetilerek, sanık hakkında kasten yaralamaya teşebbüs suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün kanun yararına bozulmasına ve bu suçtan verilen cezanın kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında kasten yaralama suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün, aynı eylemlerle ilgili kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu bakımından da dava açılması nedeniyle hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kasten yaralama eyleminin, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun cebir unsurunu oluşturması ihtimali gözetilerek, her iki davanın birleştirilmesi ve sanığın eylemlerinin bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle kasten yaralama suçundan verilen hüküm bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.