Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Eş Rızası”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davacı tarafından, eş rızası olmadan kefil sıfatıyla imzalandığı iddia edilen sözleşmeye dayalı olarak ipotek tesis edilmesi nedeniyle açılan menfi tespit, takibin iptali ve ipoteğin terkini davasında, davacının sözleşmede borçlu mu yoksa kefil mi olduğu noktasında ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, sözleşme ve eklerinde, kefil değil borçlu sıfatıyla yer aldığı, bu nedenle ipotek tesisi için eş rızasının aranmayacağı gözetilerek, davacı vekilinin temyiz itirazları reddedilerek istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yurt dışına eğitime gönderilen bir kişinin eğitimini tamamlayamaması sebebiyle oluşan masrafların, asıl borçlu ve kefillerden tahsili istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Kefillerin eşlerinin kefalete rıza gösterdikleri belgelerde kefalet tarihinin bulunmaması, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 584. maddesinde öngörülen şekil şartını taşımadığından kefalet sözleşmesinin geçersizliğine ve kefillerin sorumluluğunun olmadığına karar verilerek, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Aile konutu olarak kullanılan taşınmaz üzerinde, eşin rızası olmadan yapılan satış ve sonrasında kurulan ipoteğin geçerliliği.
Gerekçe ve Sonuç: Aile konutu olan taşınmazın, eşin rızası olmadan devrinin 4721 sayılı TMK’nın 194. maddesi gereğince kesin hükümsüz olması ve bu hükümsüzlüğün, sonradan tapu maliki olan kişi adına tesis edilen ipoteği de etkilemesi gözetilerek, ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Aile konutu olarak kullanılan bir taşınmazın, malik eş tarafından satışında diğer eşin rızasının alınıp alınmadığı ve bu satış işleminin geçerliliği.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesi uyarınca aile konutu üzerindeki tasarruf işlemlerinin diğer eşin açık rızasına bağlı olduğu, davalıların bu rızanın varlığını ispatlayamadıkları gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Eşin rızası olmadan aile konutu olduğu iddia edilen taşınmaz üzerine konulan ipoteğin kaldırılması talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın ipotek tesis edildiği tarihte aile konutu olarak kullanılmadığının tespit edilmesi ve davacıların bu durumu ispatlayamaması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin ipoteğin kaldırılması talebini reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Aile konutu üzerine eşin rızası olmadan konulan ipoteğin kaldırılması talebinin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı bankanın süresinde cevap dilekçesi vermemesi ve eş rızasına ilişkin delil sunmaması, davacının ipoteğin kaldırılması talebini destekler nitelikte olduğundan, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı eş adına kayıtlı taşınmaza konulan ipotek için eşinin rızasının alınmadığı iddiasıyla ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki tüm deliller ve yasal düzenlemeler değerlendirilerek, taşınmaza konulan ipotek için eşin rızasının alınmadığı ve taşınmazın aile konutu olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Aile konutu olarak kullanılan taşınmaz üzerinde eşlerden birinin bilgisi ve rızası dışında tesis edilen ipoteğin kaldırılması talebi üzerine, ipoteğin tesis edildiği tarihte taşınmazın aile konutu olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın ipotek tesis edildiği tarihte aile konutu olarak kullanılmadığının anlaşılması ve malik eşin rızası olmadan yapılan ipotek tesis işleminin geçerli olması gözetilerek, ilk derece mahkemesi ve istinaf mahkemesi kararlarının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Aile konutu üzerine eşin rızası olmadan konulan ipoteğin kaldırılması talebinin reddine ilişkin istinaf kararının temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: İpoteğin tesis tarihi olan 28.08.2001 tarihinde yürürlükte olan 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi hükümlerine göre malik eşin rızası aranmadığı, 4721 sayılı TMK'nın geriye yürümeyeceği ve davacının aile konutu şerhi talebinde hukuki yararının bulunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı eşin, davacının rızası olmadan aile konutu üzerine ipotek tesis etmesi nedeniyle, davacının ipoteğin kaldırılmasını talep etmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı eşin, ipotek tesis edilirken davacının bilgisi dahilinde hareket ettiğini ispatlaması ve yerel mahkemenin bu yöndeki kararının dosya kapsamına uygun olması gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Aile konutu olarak kullanılan taşınmaza eşin rızası olmadan konulan ipoteğin kaldırılması talebinin reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı bankanın ipotek işlemi sırasında eş rızasına ilişkin muvafakatnameyi aldığı ve tapu işlemi sırasında da tapuya ibraz ettiği, davacı eşin imzanın kendisine ait olmadığı ve iradesinin sakatlandığı iddiasının ise kanıtlanamadığı gözetilerek yerel mahkeme kararları onanmıştır. - Uyuşmazlık: Aile konutu olarak kullanılan taşınmaz üzerine eşin rızası olmadan konulan ipoteğin kaldırılması davasında, banka tarafından sunulan muvafakatnamedeki imzanın davacı eşe ait olup olmadığı ve Adli Tıp Kurumu raporunun yeterliliği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller, Adli Tıp Kurumu raporu ve yasal mevzuat değerlendirilerek, davacı eşin ipotek tesisinde rızasının olmadığı ve Adli Tıp Kurumu raporunun yeterli olduğu kanaatine varılarak, ipoteğin kaldırılmasına dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.