Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hüküm Belirsizliği”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davalı kurum ile davacı arasında alt işverenlik ilişkisi bulunduğu iddiasıyla açılan alacak davasında, mahkemenin verdiği hükümde alacak miktarlarının belirsiz ve denetime elverişli olmaması ile davacının tespit talebinin eda davasında ön sorun olarak değerlendirilmemesi uyuşmazlığına ilişkin temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesi'nin hüküm fıkrasında alacak miktarlarını net bir şekilde belirlemeden tamamlama dilekçesindeki miktarları hüküm altına alması, hükmedilen miktarların bilirkişi raporlarıyla örtüşmemesi ve hesaplama yönteminin açıklanmaması nedeniyle denetime elverişli olmaması, ayrıca davacının asıl işverenlik tespit talebinin eda davasında ön sorun olarak değerlendirilmesi gerekirken ayrı bir tespit hükmü kurulması usul hataları gözetilerek, İlk Derece Mahkemesi kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı idarenin kamulaştırma amaçlı şerh koyduğu taşınmazın şerhinin terkini istemiyle açılan davada, ilk derece mahkemesinin şerhin terkini yönündeki kararına karşı davalı idarenin istinaf başvurusunun reddine ilişkin temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesinin şerhin terkini yönündeki kararının isabetli olduğu ancak hükümde bağımsız bölüm numarasının belirtilmemesi ve seri dava niteliğindeki uyuşmazlıkta vekalet ücretinin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 22. maddesi gözetilmeden hükmedilmesi nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 31/b maddesi gereğince taşınmazın tapu kaydına konulan şerhin terkini istemine ilişkin davada, ilk derece mahkemesinin şerhin terkini yönündeki kararına karşı yapılan istinafta verilen ret kararının temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay'ın bozma kararı vermesi.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümde bağımsız bölüm numarasının açıkça belirtilmemesi ve seri dava niteliği gözetilmeden vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmeyerek, bozma kararı verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taşınmazın geç tesliminden kaynaklanan kira kaybı tazminatının hesaplanmasında, davacıların sonradan satın aldıkları paylar da hesaba katılıp katılmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, sonradan satın aldıkları ½ pay için kira kaybı tazminatı talep edemeyecekleri, tazminatın sadece başlangıçta sahip oldukları ¼’er paylar üzerinden hesaplanması gerektiği ve yerel mahkemenin bu hususta hüküm kurarken infazda tereddüt yaratacak şekilde karar verdiği gözetilerek, yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı, yağmur suyu ve kuyu suyu aboneliği ile ilgili olarak kullanılan suyun atıksu deşarjına konu olmadığını ileri sürerek Kullanılmış Su Uzaklaştırma Bedeli (KSUB) yönünden borçlu olmadığının tespiti, abonelik sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesini talep etmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesi kararında, davacının taleplerinin her biri hakkında verilen hüküm açıkça belirtilmediği ve bu nedenle hükmün infazda tereddüt yaratacak nitelikte olduğu gözetilerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadın tarafından açılan ziynet alacağı davasının süresinde açılıp açılmadığı, ziynetlerin varlığının ispatlanıp ispatlanmadığı ve ziynet alacağı davasının kabulünün gerekip gerekmediği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme hükmünde, aynen iadesine karar verilen ziynetlerin ayrı ayrı değerleri belirtilmediğinden, hükmün tefhim ve infazında tereddüt oluşturacağı gözetilerek, İlk Derece Mahkemesi kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Murisin sağlığında çocuklarına yaptığı temlikin muvazaalı olup olmadığı ve mirasçıların tapu iptali ve tescil taleplerinin akıbeti.
Gerekçe ve Sonuç: İstinaf kararının tebliğindeki usulsüzlük, bozma kararındaki maddi hata, elbirliği mülkiyeti ve zorunlu dava arkadaşlığı hükümleri ile hükmün kapsamının belirsizliği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, mahkemenin davacıların miras paylarını tespit ederken yaptığı hesaplama ve iptal kararının hüküm fıkrasında yarattığı belirsizlik nedeniyle temyiz edilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davacıların miras paylarını hesaplayarak hüküm altına alması ve davalı adına kayıtlı payın iptali ile davacıların paylarının tesciline karar vermesinin usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek, davacıların temyiz itirazlarının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davacı tarafından dava konusu edilen taşınmaz parselin hangi bölümü olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay’ın önceki bozma kararlarında belirtilen hususlara aykırı olarak, davacının ilk dava dilekçesinde belirttiği ve ilk bilirkişi raporunda gösterilen taşınmaz bölümü yerine, daha sonraki bilirkişi raporunda farklı bir bölümü hükme esas alması ve davacının talep etmesi gereken alanı tam olarak belirlememesi nedeniyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın bir taşınmazını farklı kişilerle ayrı ayrı yaptığı ölünceye kadar bakma sözleşmelerinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil davaları.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, taşınmazın yenileme sonrası ada ve parsel bilgilerini, paydaşlara isabet eden metrekare miktarını ve mirasçıların paylarını tam olarak belirlemeden hüküm kurması, ayrıca vekalet ücreti ve yargılama giderlerinde hatalı belirlemeler yapması ve ölen davalının mirasçılarının davaya dahil edilmemesi usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın davalılara yaptığı taşınmaz satışlarının muvazaalı olduğu iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, davaların birleştirilmesi, muvazaanın tespiti ve hüküm altına alınan taşınmazların belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, benzer konulu ve aynı mirasbırakandan kaynaklanan davaların Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 166. maddesi uyarınca birleştirilerek görülmesi gerekirken, ayrı ayrı hüküm kurulması, ayrıca, muvazaa iddiasının incelenmesinde, mirasbırakan tarafından devredilen taşınmazların kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmeden ve tapu kayıtları yeterince incelenmeden hüküm kurulması, kaydı kapatılan ve dava dışı 3. kişilere devredilen taşınmazlar hakkında hüküm kurulması, miras paylarının doğru şekilde belirtilmemesi ve reddedilen davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi hatalı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı idare ile davalı şirketler arasındaki ilişkinin asıl işveren-alt işveren ilişkisi olup olmadığı, davacı işçinin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı, davalı idarenin bu alacaklardan sorumlu olup olmadığı, alacaklara uygulanacak faizin oranı ve başlangıç tarihi ile davalı idare aleyhine harç hükmedilip hükmedilmeyeceği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Arabuluculuk faaliyetinin arabuluculuk son tutanağından önce muaccel olan alacaklar için gerçekleştirildiği, son tutanak tarihinden sonra muaccel olan alacaklara yönelik arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği, davalı idarenin harç muafiyeti bulunduğu ve hüküm kısmında alacak miktarının hangi davalıdan tahsil edileceğinin belirsiz bırakılması hususları gözetilerek ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına ve temyiz edilen istinaf kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.