Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kazandırıcı Zaman Aşımı”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Kadastro sırasında tescil harici bırakılan taşınmazın davacı tarafından imar-ihya ve zilyetliğe dayanarak tescilinin talep edilmesi üzerine, taşınmazın imar planı kapsamında kalıp kalmadığı ve zilyetlikle iktisap koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın dava tarihi itibariyle yürürlükte olan imar planı kapsamında kalması ve bu nedenle zilyetlikle iktisap şartlarının gerçekleşmemiş olması gözetilerek, davacı vekili ile davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi imar-ihya ve eklemeli kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasına dayalı olarak Hazine adına kayıtlı taşınmazın tapu kaydının iptali ve davacı adına tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının aktif dava ehliyetinin ve taşınmazın davacıya intikal şeklinin tespit edilmemesi, imar-ihya ve zilyetlik koşullarının yeterince araştırılmaması, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca aynı çalışma alanı içinde belgesizden başka taşınmaz tespiti veya tescili olup olmadığının araştırılmaması ve tüm delillerin birlikte değerlendirilerek karar verilmemesi gibi hususlar gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalı adına tescil edilen taşınmazların davacıların murislerine ait olduğu iddiasıyla tapu iptali ve tescil davası açılması üzerine mirasçı davacıların miras hisselerini davalıya devredip devretmediği noktasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, toplanan deliller, özellikle tanık beyanları ve bilirkişi incelemesi sonucunda, davacıların murislerinin miras hisselerini davalıya devrettiği ve davalının da uzun süredir taşınmazların zilyetliğinde olduğu kanaatine vararak, davacıların tapu iptali ve tescil taleplerinin reddine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar vermiştir. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında taşınmazlarını çocukları arasında sözlü olarak taksim edip etmediği ve davacıların miras paylarını talep etme hakkının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, mirasbırakanın sağlığında taşınmazlarını çocukları arasında sözlü olarak taksim ettiğine ve davacıların miras paylarını talep etme hakkının bulunmadığına dair tanık beyanları ve yerel bilirkişi incelemesine dayanarak Bölge Adliye Mahkemesi kararını onamıştır. - Uyuşmazlık: Davacının, kadastro öncesi haricen satın aldığını iddia ettiği taşınmazın tapu kaydının iptali ve adına tescili talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tutanağının kesinleşme tarihinden itibaren on yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması gözetilerek, yerel mahkeme kararları onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı, zilyetlikle kazanma iddiasıyla bazı taşınmazların adına tescilini talep etmiş, davalılar ise davacının zilyetliğinin mülkiyeti kazanmaya yeterli olmadığını savunmuştur.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın bozma kararında belirtildiği üzere, davacının 20 yıllık zilyetlik süresini tamamladığına dair yeterli delil bulunmadığı ve Hazine adına tapu kaydının davacının iddia ettiği zilyetlik süresinden önce oluşturulduğu gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı, kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazın bir bölümünün kendisine ait olduğunu iddia ederek tapu iptali ve tescil talep etmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı, taşınmaz üzerindeki zilyetliğini ve Hazinenin kötü niyetini ispatlayamadığından, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi taksime dayalı olarak davacı mirasçıların, davalı mirasçılar adına tescil edilen taşınmazlar üzerinde hak iddia etmeleri nedeniyle tapu iptali ve tescil istemidir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, iddia ettikleri eşit taksim iddiasını ispatlayamamaları, davalıların ise taksim sonrası zilyetliklerini kazandırıcı zaman aşımı süresince devam ettirdikleri gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalı adına tescil edilen taşınmazın bir bölümünün davacıya ait olduğunu ileri sürerek açılan tapu iptali ve tescil davasında, Bölge Adliye Mahkemesi’nin davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, tarafların iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları ve hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davacıların miras paylarının tespiti ve taşınmazların tapu kayıtlarının iptaliyle adlarına tescili istemidir.
Gerekçe ve Sonuç: Doğru sicil oluşturma ilkesi uyarınca davacıların miras payı oranında iptal ve tescile, kalan payın ise taşınmazların kayıtlı olduğu davalılar üzerinde bırakılması gerekirken, ilk derece mahkemesince davalıların tamamının üzerinde bırakılmasına ve birleştirilen davada, asıl davada davacılar adına tescil edilen pay gözetilmeksizin kalan payın hatalı yazılmasının doğru olmadığı değerlendirilerek, ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davacının zilyetliğinin tespiti ve zilyetlikle kazanım koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının zilyetliğini ispatlamaya elverişli tanık ve bilirkişi beyanlarının bulunmaması, davacının taşınmazı ne şekilde edindiği ve zilyetliğinin ne zamandan beri devam ettiğinin tespit edilememesi, dolayısıyla zilyetlikle kazanım koşullarının oluşmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından, kadastro çalışmaları sırasında gelini üzerine tescil edilen taşınmazların, davacıya ait olduğu ve kadastro öncesi zilyetliğine dayanarak tapu iptali ve tescilinin talep edildiği uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, kadastro çalışmaları sırasında taşınmazları gelinine sattığını beyan ederek kendi adına yapılan tespitlere itiraz ettiği, bu itiraz üzerine taşınmazların davalı gelini adına tespit ve tescil edildiği, davacının kendi işlemine aykırı davranamayacağı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.