Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kesin Bozma”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davalı Kurum tarafından davacı eczacıya kesilen cezai şart bedelinin ve uyarma cezasının iptali talebiyle açılan davanın, sonradan yürürlüğe giren yasa ve protokol hükümleri uygulanarak karara bağlanıp bağlanamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kesin bozma kararında belirtilen hususlara uygun şekilde hüküm kurulduğu, bozmanın kapsamı dışında kalan hususların ise kesinleştiği gözetilerek, davalı Kurum vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Harici satış sözleşmesiyle satıldığı iddia edilen aracın satış bedelinin tahsiline yönelik başlatılan takibe yapılan itirazın iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Kesin bozmaya uyularak verilen mahkeme kararında isabetsizlik bulunmaması ve bozmaya uyulmasıyla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumu oluşmaması gözetilerek, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı kurum tarafından davacı eczacıya uygulanan cezai şart, sözleşme feshi ve reçete bedeli kesintisinin iptali ve menfi tespit istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay’ın önceki bozma kararında kesinleşen hususları (cezai şart ve sözleşme feshi) yeniden inceleyerek hüküm tesis etmesi ve davalının reçete bedeli kesintisine dair usuli kazanılmış hakkını ihlal etmesi usul ve yasaya aykırı bulunarak hüküm bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalıya yapılan eğitim masraflarının davalı tarafından ödenmemesi nedeniyle açılan sebepsiz zenginleşme davasında, iki kez bozma kararından sonra yerel mahkemece davanın reddine karar verilmesi üzerine temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulunca mı yoksa dairece mi yapılacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın 373/6. maddesi uyarınca, davanın esastan reddi veya kabulünü içeren bozmaya uyularak verilen kararın, önceki bozmayı ortadan kaldıracak şekilde yeniden bozulması üzerine alt mahkemece verilen kararın temyiz incelemesinin Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca yapılması gerektiği gözetilerek, dosyanın Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki sebebe dayalı tapu iptali ve tescil davasında hak düşürücü sürenin geçip geçmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespiti kesinleştikten sonra açılan tapu iptali ve tescil davasında, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü süre geçmiş olduğundan, yerel mahkemenin davayı reddetmesi usul ve yasaya uygun görülerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında yol olarak tespit harici bırakılan taşınmazın zilyetliğe dayalı tescil talebinin reddine ilişkin Yargıtay’ın bozma kararına rağmen, yerel mahkemenin aynı kararı vermesi üzerine yapılan temyiz başvurusu.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay’ın kesin bozma niteliğindeki ilk bozma kararında davacının zilyetliğinin süresi ve niteliği itibarıyla taşınmaz mülkiyetini kazanmaya elverişli olmadığı ve zilyetlikle edinim koşullarının oluşmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmesi gerektiği yönünde hüküm kurulduğu gözetilerek, yerel mahkemenin bu hükme uyularak verdiği ret kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu belediye adına tescil edilen taşınmaz için açılan tapu iptali ve tescil davasında hak düşürücü süre geçip geçmediği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın kadastro tespitinin kesinleştiği tarih ile dava tarihi arasında hak düşürücü sürenin geçtiği ve Yargıtay'ın kesin bozma kararına uyularak, mahkemece hak düşürücü süre geçtikten sonra açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından kadastro öncesi zilyetlik iddiasına dayalı olarak Hazine adına kayıtlı taşınmazın tapu kaydının iptali ve kendi adına tescili istemiyle açılan davada, davacının zilyetlik şartlarını sağlayıp sağlamadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından dava konusu taşınmaz üzerinde malik sıfatıyla, aralıksız ve davasız 20 yıllık zilyetliğin bulunduğuna dair delil sunulamadığı ve Yargıtay’ın kesin bozma kararında belirtilen hususlar gözetilerek mahkemenin ret kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın davacı tarafından zilyetlikle iktisap edildiği iddiası ile Hazine adına tescili talebi arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın dere yatağı niteliğinde olması ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 18. maddesi uyarınca Hazineye ait taşınmazlardan sayılması, ayrıca önceki Yargıtay kararında kesin bozma yapılmış olması ve yerel mahkemenin bozmaya uygun karar vermesi gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hâkimin hukuki sorumluluğuna dayalı tazminat davasında, usulüne uygun ön inceleme duruşması yapılmadan hüküm kurulup kurulamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesinin, 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesinden sonra yaptığı usul işlemlerinde HMK hükümlerine göre hareket etmesi gerektiği, ön inceleme duruşmasının yazılı yargılama usulünün önemli bir aşaması olduğu ve bu duruşmanın yapılmadan tahkikat aşamasına geçilmesinin kesin bozma nedeni olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulması gerektiği yönünde karşı oy kullanılmıştır. Ancak çoğunluğun görüşüyle, Hukuk Genel Kurulu'nun direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun direnme kararını bozma kararına karşı yapılan karar düzeltme talebinin reddine ve ilk derece mahkemesinin bozmaya uyularak verdiği yeni kararın kaldırılarak karar düzeltme talebinin incelenmesine karar verilmesi nedeniyle, karar düzeltmenin miktar yönünden mümkün olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Karar düzeltme yolu kapalı olan Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararına karşı karar düzeltme yoluna başvurulmasının hukuki dinlenilme hakkına aykırı olduğu ve karar düzeltmeye konu miktarın HUMK’nın 440/III-1 inci maddesinde belirtilen parasal sınırın altında kalması nedeniyle karar düzeltme yoluna gidilemeyeceği gözetilerek, ilk derece mahkemesinin kararı kaldırılarak davacının karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu iptali ve tescil davasında, davalı vekilinin cevap dilekçesinin ıslahı yoluyla ileri sürdüğü zamanaşımı def'inin kabul edilip edilmeyeceği ve davanın bu nedenle reddedilip reddedilmeyeceği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: 6460 sayılı Kanun ile değişik HUMK 429/4. maddesinde düzenlenen Hukuk Genel Kurulu inceleme şartlarının oluşmadığı, Özel Daire'nin ilk bozma kararının araştırmaya yönelik olduğu ve birbirleriyle çelişen iki ayrı bozma kararı da bulunmadığı gözetilerek dosyanın Özel Daire'ye gönderilmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.