Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Soyadı Kullanma İzni”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Boşanan kadının, kocasının soyadını kullanma izninin kaldırılması talebinin reddine ilişkin istinaf kararının temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kadının istinaf incelemesi sırasında evlenip yeni eşinin soyadını alması nedeniyle davanın konusuz kaldığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanan kadının, kocasının soyadını kullanma izninin kaldırılması talebinin koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kadının, boşandığı kocasının soyadını kullanmakta menfaatinin bulunduğu, bu durumun davacı erkeğe zarar vermediği ve kadının soyadını kullanmasının davacıya zarar verme kastıyla hareket ettiği anlamına gelmeyeceği değerlendirilerek, davalı kadının kocasının soyadını kullanmasına dair iznin kaldırılmaması gerektiği yönündeki yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşandıktan sonra kadının, kocasının soyadını kullanmaya devam etmesi için verilen iznin kaldırılması talebinin koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kadının, kocasının soyadını kullanmaya devam etmesinde menfaatinin bulunduğu, bu durumun kocaya zarar verdiğinin ispatlanamadığı ve kadının soyadını kötüye kullandığına dair bir delil bulunmadığı değerlendirilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanan kadının, kocasının soyadını kullanma izninin kaldırılması talebinin koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı erkeğin, davalı kadının soyadını kullanmasından kaynaklanan somut bir zararını ispatlayamaması ve kadının davalıya yönelttiği kusurlu davranış iddialarının kanıtlanamaması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanan kadının, kocası tarafından kendisine verilen soyadı kullanma izninin kaldırılıp kaldırılmaması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Kadının, boşandığı kocasının soyadını kullanmakta menfaatinin bulunduğu, iznin kaldırılmasını gerektirecek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 173. maddesinin üçüncü fıkrası anlamında bir durumun kanıtlanamadığı ve kadının yasal şikayet hakkını kullanmasının Anayasal bir hak olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma sonrasında kadına verilen kocanın soyadını kullanma izninin, koşulların değişmesi nedeniyle kaldırılıp kaldırılamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Boşanma davası sonrasında değişen koşullar ve davalının davranışlarının davacıya zarar verdiği, davalının eski eşinin soyadını kullanmasında artık bir menfaatinin kalmadığı gözetilerek, davalı kadının boşandığı kocasının soyadını kullanma izninin kaldırılmasına dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanan kadının, kocasıyla anlaşmalı boşanma protokolünde kendisine tanınan kocanın soyadını kullanma izninin, kocanın yeni bir evlilik yapması nedeniyle kaldırılıp kaldırılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı kocanın, boşanma protokolünde davalı kadına soyadını kullanma izni verdiği, davalı kadının çocuklarla aynı soyadını taşıma menfaatinin devam ettiği ve davacının soyadının kullanılmasının davacıya zarar verdiği ispatlanamadığı gözetilerek, davalı kadının davacı kocanın soyadını kullanmasına dair iznin kaldırılması talebinin reddine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşandığı kocasının soyadını kullanma izni verilen kadının, kocasının yeniden evlenmesi nedeniyle bu iznin kaldırılması talebinin reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı kocanın, boşanma sonrası eşinin soyadını kullanmasına dair verdiği iznin kaldırılması talebinde, eşinin soyadını kullanmasında menfaatinin bulunduğu ve davacının koşullarında değişiklik olmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanan kadının, kocasının soyadını kullanma izninin kaldırılması talebinin reddi üzerine açılan temyiz davasında, iznin kaldırılması için gerekli şartların oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kadının, boşanma sonrası kocasının soyadını kullanmaya devam etmesinde menfaatinin bulunduğu ve davacının ileri sürdüğü gerekçelerin 4721 sayılı Kanun'un 173/3. maddesi anlamında iznin kaldırılması için yeterli olmadığı değerlendirilerek, mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadının boşandığı eşinin soyadını kullanmasına verilen iznin kaldırılması davasında, soyadının kullanım izninin kaldırılma şartlarının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kadının, boşanma protokolünden doğan haklarını yasal yollarla aramasının tek başına soyadı kullanımından kaynaklı bir zarar oluşturmadığı ve davacının soyadının kullanılmasından kaynaklanan somut bir zararını veya koşulların değiştiğini ispatlayamaması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşandıktan sonra eşinin soyadını kullanma izni verilen kadının, eski eşinin bu iznin kaldırılması talebinin reddine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Kadının boşandığı eşinin soyadını kullanmaya devam etmesinde menfaatinin bulunduğu, eski eşin ise bu kullanımdan dolayı bir zararının olmadığı ve kadının soyadı kullanımının kaldırılmasını gerektirecek bir nedenin bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.