Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Sulama Birliği”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davalının, davacıya ilave tediye ödeme yükümlülüğü altında olup olmadığı ve ödenecek ilave tediye miktarı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı sulama birliğinin kamu tüzel kişiliğine sahip olması ve davacının bu birliğin personeli olması nedeniyle ilave tediye alacağına hak kazandığı gözetilerek, mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tasfiye edilen bir sulama birliğinin işçilik alacaklarından, birliğin tasfiyesi sonrasında işletmenin devredildiği diğer kurumların sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, tasfiye edilen sulama birliğinin borçlarının ne şekilde ve hangi kuruma devredildiğini yeterince araştırmadan, işçilik alacaklarından sorumlu tutulan kurumların sorumluluklarına esas teşkil eden hukuki işlemi açıklamadan hüküm kurması ve tasfiye sonrası hükmi şahsiyeti kalmayan birlik aleyhine de hüküm tesis etmesi hatalı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sulama birliğine ait işyerinin hangi işkoluna dahil olduğuna ilişkin çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sulama birliğinin faaliyet konusunun sulama tesislerinin işletilmesi ve suyun dağıtımı olması ve bu faaliyetlerin İşkolları Yönetmeliği'nde "Enerji" işkolunda sayılması gözetilerek, işyerinin "Avcılık, balıkçılık, tarım ve ormancılık" işkolunda olduğuna dair Bakanlık kararının iptaline ve işyerinin "Enerji" işkolunda olduğunun tespitine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sulama Birliği başkanının yetkisiz olarak düzenlediği bono nedeniyle birliğin icra takibine konu edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sulama Birliği başkanının, birliği borçlandırmaya ilişkin yetkisinin bulunmadığı, düzenlenen bonoların birlik defterlerinde yer almadığı ve birliğin sebepsiz zenginleşmediği gözetilerek, yerel mahkemenin davanın reddine ve davalı yararına vekalet ücretine hükmeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sulama birliğinin sulama kanallarının bakımsızlığından dolayı zarara uğradığını iddia eden davacının tazminat talebinde görevli yargı yerinin adli yargı mı yoksa idari yargı mı olduğu hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sulama birliklerinin kamu tüzel kişiliğine sahip olduğu ve sulama kanallarının bakımının idari bir görev olduğu, bu nedenle idari eylem ve işlemlerden doğan zararlar için idari yargı yoluna başvurulması gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sulama bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasında görevli mahkemenin belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı sulama birliğinin tacir olmadığı ve davanın ticari dava niteliğinde bulunmadığı gözetilerek, asliye ticaret mahkemesi yerine asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu kabul edilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın sulama birliği başkanı olarak görev yaptığı dönemde, ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, birlik müdürü tarafından borcu ödenmemiş bir üye hakkında, borcun tahsil edildiğine dair gerçeğe aykırı olarak düzenlenen evrak ve verilen talimattan bilgisinin olmadığı, birliğin faaliyet alanının genişliği ve sanığın olayı yetkili makamlara ihbar etmiş olması gibi hususlar gözetilerek, görevi kötüye kullanma suçunun unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle yerel mahkemenin mahkumiyet kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sulama birliği yönetim kurulu üyesinin, birliğin SGK prim borçlarından dolayı kişisel mal varlığına konulan haczin fekki isteminin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sulama birliği yönetim kurulu üyelerinin, anonim şirket yönetim kurulu üyelerinden farklı olarak, yasada öngörülen bir sorumluluk hali olmadığı ve davacının birliği temsil ve ilzam yetkisinin de bulunmadığı gözetilerek, haczin fekkine yönelik yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.