Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tüketici Kredisi”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Kredili mevduat hesabı sözleşmesine dayalı alacak davasında görevli mahkemenin belirlenmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki kredili mevduat hesabı sözleşmesinin, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'da tanımlanan tüketici kredisi niteliğinde olmadığı ve bu nedenle uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinin görev alanına girmediği değerlendirilerek, Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli mahkeme olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İflas eden şirket aleyhine tüketici kredisi alacağı davasının hangi mahkemede görüleceği hususunda görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın, iflas eden şirketin iflasından önce tüketici mahkemesinde açılmış bir tüketici kredisi alacağı davası olduğu ve iflas nedeniyle davanın kayıt kabul davasına dönüşmüş olsa da temel ilişkinin tüketici hukukundan kaynaklandığı gözetilerek görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tüketici kredisi ve kredi kartı borçları nedeniyle maaş hesabına konulan blokeden kaynaklı zararın tazmini isteminin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Banka ile yapılan sözleşme gereği kredi borcunun maaştan ödenmesinin ihtirazı kayıtlı kabul edilmesi gerektiği, bu durumun hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu ve iyiniyet kurallarıyla bağdaşmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sahte kimlik ve imza ile kullanıldığı iddia edilen tüketici kredisi nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespiti talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Bankaların sahteciliğe karşı özenle hareket etme yükümlülüğü bulunduğu ve davacıya ait olmayan imza ile kullanılan kredi nedeniyle davacının sorumluluğuna gidilemeyeceği değerlendirilerek yerel mahkemenin davayı kabulüne ilişkin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından kullanılan tüketici kredisine ilişkin ödenmeyen borçtan kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıya yapılan tebligatın usulüne uygun olduğu, hukuki dinlenilme hakkının ihlal edilmediği ve bozma ilamına uygun karar verildiği gözetilerek davalı vekilinin karar düzeltme istemi reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı bankanın kartel oluşturması nedeniyle fazla faiz ödediği iddiasıyla açtığı tazminat davasının miktar yönünden temyiz edilebilirliği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının talep ettiği tazminat miktarının, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle uygulanan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tüketici kredisi borcuna ilişkin başlatılan icra takibine dayalı menfi tespit davasında, mahkemece verilen kısmi kabul kararında faiz oranının belirtilmemesi ve takip tarihi ile dava tarihine göre ayrı ayrı hesaplama yapılması nedeniyle hükmün infazında tereddüt yaratıp yaratmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK'nın 297. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca hükmün sonuç kısmında taleplerin her biri hakkında verilen hüküm ve taraflara yüklenen borç ile tanınan hakların açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği, mahkemece faiz oranının belirtilmeyip takip tarihi ve dava tarihine göre ayrı ayrı menfi tespit hükmü kurulmasının infazda tereddüt yaratacağı gözetilerek temyiz edilen karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tüketici kredisi borcu nedeniyle davacının emekli maaşından yapılan kesintinin iptali ve kesilen bedelin iadesi talebinin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının kredi sözleşmesine ek olarak imzaladığı taahhütname ile emekli maaşından kesinti yapılmasına muvafakat ettiği, bankanın da bu taahhüde güvenerek krediyi kullandırdığı, bu sebeple kesintinin hukuka uygun olduğu ve hakkın kötüye kullanılması niteliğinde bir durum olmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tüketici kredisi kullanan murisin vefatı üzerine, mirasçılarına karşı başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, hayat sigortası poliçesinin bulunması nedeniyle bankanın öncelikle sigorta şirketine başvurup başvurmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tüketici kredisi sözleşmesiyle birlikte hayat sigortası yapılmış olması ve bankanın lehtar olması nedeniyle, dürüstlük kuralı gereği bankanın öncelikle sigorta şirketinden alacağını talep etmesi gerektiği, aksi halde mirasçılara karşı dava açma hakkının bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin kısmen kabul kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İcra takiplerine konu bankacılık alacakları nedeniyle tüketicinin borçlu olup olmadığının tespiti ve fazla tahsil edilen ödemelerin iadesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının tüketici kredisi sözleşmesi dışındaki kredi kartı sözleşmesi ve kredili mevduat hesabının dayanağı olan bankacılık hizmetleri sözleşmesini sunamadığı ve bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin davacıya fazla tahsil edilen tutarların iadesine hükmeden kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Tüketici kredisinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Hukuki ilişkinin ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarının doğru şekilde belirlendiği ve bozma ilamında belirtilen hususlara uygun olarak değerlendirme yapıldığı gözetilerek yerel mahkemenin itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmeden kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Tüketici kredisi sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasında görevli mahkemenin belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tüketici kredisi sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 73. maddesi uyarınca tüketici mahkemelerinin görevli olduğu gözetilerek, asliye hukuk mahkemesinin görevsizlik kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.