Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Yabancı Mahkeme Kararının Tanınması ve Tenfizi”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Yurt dışında gerçekleşen evliliğin tanınması ve tenfizi davasında görevli ve yetkili mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yabancı mahkeme kararlarının tenfizi davalarında yetkili mahkemenin 5718 sayılı MÖHUK'un 51. maddesinde belirlendiği, davaya konu evliliğin tenfizi talebi olduğundan yetkili mahkemenin Avanos Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gözetilerek yargı yeri belirlenmiştir. - Uyuşmazlık: Almanya'da verilmiş bir mahkeme kararının Türkiye'de tanınması ve tenfizi davasının, yabancı mahkeme kararının kesinleştiğine dair belgenin süresi içinde sunulmaması nedeniyle reddine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Kesin süre verilmesine rağmen, yabancı mahkeme kararının kesinleştiğini ispatlayan belgenin sunulması için verilen sürenin makul olmadığı ve davacı tarafından temyiz dilekçesine sunulan belgenin resmi makamlarca doğrulanması gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına ve bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Suriye mahkemesince verilmiş bir boşanma kararının Türkiye'de tanınması ve tenfizi talebinin reddi üzerine açılan temyiz davasıdır.
Gerekçe ve Sonuç: Türkiye ile Suriye arasında imzalanan ve yürürlüğe giren Hukuki ve Ticari Konularda Adli Yardımlaşma Anlaşması'nın 12. maddesi uyarınca Suriye mahkemelerince verilmiş ilamların tasdikten muaf tutulması gerektiği, bu nedenle mahkemece deliller toplanıp MÖHUK ve anılan anlaşma hükümleri uyarınca tanıma ve tenfiz şartları değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmeyerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yabancı mahkeme boşanma kararının tanınması ve tenfizi davasında, davalının davayı kabul etmesi halinde yargılama giderleri ve vekalet ücretinin kime yükleneceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizini kabul ettiğini ilk celsede beyan etmesi ve davanın ön inceleme aşamasından sonra sonuçlanması nedeniyle, 2022 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 6. maddesi uyarınca davacı yararına tam vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yarı oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Almanya'da verilmiş bir nafaka kararının Türkiye'de tanınması ve tenfizi için gerekli şartların oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizi için 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'da öngörülen şartların oluştuğu ve Türk hukukuna aykırılık bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Nafaka alacağına ilişkin yabancı mahkeme kararının Türkiye'de tanınması ve tenfizi için gerekli şartların oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yabancı mahkeme kararında çocuklar adına annelerine hükmedilen nafakanın çocukların yararına olduğu ve davacı çocukların tenfiz talebinde hukuki yararlarının bulunduğu, ayrıca Türkiye ile kararın verildiği ülke arasında karşılıklılık esasına dayalı anlaşma olması, kararın kamu düzenine aykırı olmaması, Türk mahkemelerinin münhasır yetkisine giren bir konuyu içermemesi ve 5718 sayılı Kanun'daki tanıma ve tenfiz şartlarının sağlanmış olması gözetilerek yerel mahkemenin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tarafların boşanmalarına ilişkin yabancı mahkeme kararının Türkiye'de tanınması ve tenfizi için gerekli şartların oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yabancı mahkeme kararının usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, gerekli belgelerin dosyaya sunulduğu ve tenfiz için yasal koşulların bulunduğu değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yabancı mahkemece verilen ve kesinleşmiş boşanma kararına rağmen eşlerin birlikte yaşamaya devam edip çocuk sahibi olmaları halinde, yabancı boşanma kararının Türkiye’de tanınması ve tenfizi isteminde bulunan eşin dürüstlük kuralına aykırı davranıp davranmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi için belirlenmiş bir zamanaşımı süresi bulunmadığı, boşanma davalarının her zaman açılabileceği, yabancı mahkemece verilen boşanma kararının, kararın kesinleştiği andan itibaren hüküm ifade edeceği, eşlerin birlikte yaşamaları ve çocuk sahibi olmalarının, yabancı boşanma kararının tanınması ve tenfizini isteyen eşin hukuki yararını ve dürüstlük kuralına uygunluğunu ortadan kaldırmayacağı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Almanya'da verilen vasiyetnamenin açılmasına ilişkin kararın Türkiye'de tanınması ve tenfizi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Yabancı mahkeme kararının, MÖHUK'un 50. maddesinde aranan "karar" niteliğinde olmadığı ve kesinleşme şerhi içermediği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin davayı reddeden kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Cezayir mahkemesince verilen bir kararın Türkiye'de tanınması ve tenfizi talebinin reddi üzerine açılan temyiz davasında, yabancı mahkeme kararının tenfiz edilebilir nitelikte olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yabancı mahkeme kararının, o mahkemenin usul kurallarına göre belirli miktar alacağın tahsilini hüküm altına aldığı ve bu haliyle MÖHUK’un 50. ve devamı maddeleri kapsamında tanımlanan, tenfizi mümkün olan bir mahkeme ilamı niteliğinde olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yabancı mahkeme kararının Türkiye'de tanınması ve tenfizi davasında, davalının yetki itirazının incelenmemesi nedeniyle kararın bozulup bozulmayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının yasal süresi içinde yaptığı yetki itirazının, 6100 sayılı HMK'nın 116/1-a ve 117/3. maddeleri uyarınca bir ön sorun olarak değerlendirilerek 164. maddedeki usule uygun şekilde incelenmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması usul hükümlerine aykırı görülerek, ilk derece mahkemesi kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Almanya'da verilmiş bir boşanma kararının Türkiye'de tanınması ve tenfizi talebine yönelik davada, yabancı mahkeme kararının Türk hukukuna uygun olup olmadığı ve davalının savunma hakkının ihlal edilip edilmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Yabancı mahkeme ilamında boşanma davasının davalı kadın tarafından açıldığı, kendisini avukatla temsil ettirdiği, mahkemece boşanma konusunda gerek kadının gerekse erkeğin ifadelerinin alındığı, verilen karara karşı tüm yasa yollarının usulünce açıklandığı ve avukat tarafından temsil edilen kadının yasal haklarının ihlal edilmesinin söz konusu olmadığı değerlendirilerek davalı vekilinin temyiz talebinin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.