Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Yargı Yolu”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Oda ve borsada çalışan bir personelin işçilik alacakları davasında yargı yolunun adli mi yoksa idari yargı mı olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5174 sayılı Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu'nun geçici 12. maddesi gereğince, kanunun yürürlüğe girdiği tarihte oda ve borsada çalışanların mevcut statülerine göre istihdamlarına devam edileceği ve davacının da bu kapsamda statü hukukuna tabi bir çalışan olduğu gözetilerek, uyuşmazlığın idari yargının görev alanına girdiğinden davanın yargı yolu caiz olmadığı gerekçesiyle usulden reddine dair istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadro geçişi öncesinde farklı bir meslekte çalıştığı iddiasıyla, temizlik görevlisi olarak belirlenen SGK meslek kodunun, bilgisayar işletmeni olarak değiştirilmesi talebinin adli yargı yerinde mi yoksa idari yargı yerinde mi çözümlenmesi gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının talebinin, sürekli işçi kadrosuna geçirilmesi işlemine dayandığı ve idari bir işlem niteliği taşıdığı, dolayısıyla uyuşmazlığın çözümünün idari yargı yerinin görevine girdiği gözetilerek, adli yargı yerinde görülen davanın yargı yolu caiz olmadığından usulden reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle istinaf mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının tutukluluk nedeniyle çalışamadığı dönem için talep ettiği ücret ve diğer işçilik alacakları kapsamında adli yargı yolunun açık olup olmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının talep ettiği alacakların, çalışmadığı dönem için olması ve idarenin hizmet kusuru nedeniyle oluştuğu gerekçesiyle adli yargı yolunun kapalı olup idari yargının görevli olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş öncesi ve sonrası dönemdeki ücret alacakları ve ek ders ücreti alabileceğinin tespiti taleplerinin hukuki niteliği ve yargı yolunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının kadroya geçiş sonrası döneme ilişkin ücret ve ek ders tespit taleplerinde hukuki yarar bulunmadığı, kadroya geçiş öncesi döneme ilişkin ücret talebinin ise idari yargı yetkisinde olduğu gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve davanın usulden reddine ilişkin yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, kadroya geçiş işleminde temizlik görevlisi olarak atanmasına karşı açtığı tespit davasının hangi yargı merciinde görüleceğine ilişkin görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının kadroya geçiş işleminin idari bir işlem olduğu ve bu işlemin iptaline ilişkin uyuşmazlığın çözümünün idari yargıda olması gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesinin ve bölge adliye mahkemesinin yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle davanın usulden reddine ilişkin kararları onanmıştır. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçirilen işçinin, kadroya geçiş öncesi ve sonrası ücret alacakları ile ek ders ücreti alabileceğinin tespiti taleplerinin hukuki niteliği ve yargı yolunun belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının kadroya geçiş öncesi döneme ilişkin ücret talebinin idari yargı görevine girdiği, kadroya geçiş sonrası dönem için ise ücret ve ek ders tespit taleplerinde hukuki yarar bulunmadığı gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilip OHAL Komisyonu kararıyla göreve iade edilen davacının, ihraç tarihi ile işe başlama tarihi arasındaki dönem için talep ettiği ücret ve diğer alacakların yargı yolu ve esası.
Gerekçe ve Sonuç: OHAL Komisyonu kararının bir idari işlem olduğu ve bu kararın mali sonuçlarına ilişkin uyuşmazlığın idari yargıda çözümlenmesi gerektiği gözetilerek, davanın yargı yolu yanlışlığı nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken esastan reddedilmesi hatalı bulunmuş ve karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sosyal Güvenlik Merkezi işleminin iptali istemine ilişkin davanın adli yargı yerinde mi yoksa idari yargı yerinde mi görüleceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal Güvenlik Merkezi işleminin iptaline ilişkin uyuşmazlığın çözüm yerinin idari yargı olduğu, dolayısıyla adli yargıda açılan davanın yargı yolu hatası nedeniyle dava şartı yokluğundan reddolunması gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemeleri kurulduktan sonra, daha önce Yargıtay'ca yargı yolu yönünden bozulan bir davanın, ilk derece mahkemesi tarafından verilen nihai kararına karşı yapılan temyiz başvurusunun hangi merci tarafından inceleneceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6217 sayılı Kanun ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi uyarınca, Bölge Adliye Mahkemelerinin kurulmasıyla birlikte, Yargıtay'ın daha önce yargı yolu yönünden bozma kararı verdiği davalarda dahi, yeni verilen kararlara karşı öncelikle istinaf yoluna başvurulması gerektiği gözetilerek, dosyanın istinaf incelemesi için Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere ilk derece mahkemesine iadesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, aile sağlığı merkezinde sözleşmeli hemşire olarak çalışırken sendikaya üye olması nedeniyle toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının davalıdan tahsil edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 5258 sayılı Aile Hekimliği Kanunu'nun 3. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca açıktan atamayla sözleşmeli personel olarak çalıştığı, işçi statüsünde olmadığı ve taraflar arasındaki ilişkinin idari sözleşmeye dayalı olduğu gözetilerek, uyuşmazlığın adli yargı yerinde değil idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiğinden davanın yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Aile Sağlığı Merkezinde sözleşmeli hemşire olarak çalışan davacının, toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücret ve diğer alacaklarının ödenmesi talebiyle açtığı alacak davasının yargı yolunun caiz olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 5258 sayılı Aile Hekimliği Kanunu'nun 3. maddesi uyarınca açıktan atamayla sözleşmeli personel olarak çalıştığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın idari hizmet sözleşmesinden kaynaklandığı ve bu nedenle uyuşmazlığın çözümünün idari yargı yerinin görev alanına girdiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına ve yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının Milli Eğitim Bakanlığı'nda çalışırken statü hukukuna mı yoksa iş sözleşmesine mi tabi olduğu ve buna bağlı olarak hangi yargı yoluna başvurması gerektiği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 89. maddesi kapsamında Kaymakamlık onayıyla görevlendirilmiş bir ... öğretici olması ve taraflar arasında iş sözleşmesi bulunmaması nedeniyle, uyuşmazlığın statü hukukuna tabi olduğu ve yargı yolunun caiz olmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.