Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Zilyetlikle Kazanma”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davacı tarafından imar ve ihya edildiği iddia edilen ve kadastro dışında bırakılan taşınmazın zilyetlikle kazanılıp kazanılmadığı ve Hazine adına tescil edilip edilmeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hava fotoğrafları ve bilirkişi raporlarına göre davacının zilyetliğinin 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddelerindeki imar ve ihya hükümlerine uygun olmadığı ve zilyetlikle kazanma şartlarını taşımadığı değerlendirilerek mahkemenin davayı reddeden ve taşınmazı Hazine adına tescil eden bozmaya uyularak verilen kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazın davacı tarafından imar ve ihya edilerek zilyetlikle kazanılıp kazanılmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma kararında belirtilen hususları tam olarak yerine getirmeyerek, taşınmazın mülkiyeti kazanmaya engel nitelikte olup olmadığı, davacının zilyetliğinin malik sıfatıyla olup olmadığı ve zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında yeterli araştırma yapmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi zilyetlik iddiasına dayalı olarak davalı adına kayıtlı taşınmazların tapu kaydının iptali ve davacı adına tescili istemiyle açılan davada, davacının zilyetliğini ve satış iddiasını ispat edip etmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından ibraz edilen köy senedinin geçerli bir satış senedi olarak kabul edilemeyeceği, diğer delillerin de davacının zilyetlik ve satış iddiasını ispatlamaya yeterli olmadığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından 50 yılı aşkın süredir zilyetliğinde olduğu iddia edilen taşınmazların kadastro sırasında Hazine adına tescil edilmesi nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine, Hazine'nin taşınmazlar üzerindeki mülkiyet iddiasının bulunması sebebiyle oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava konusu taşınmazlar üzerindeki zilyetliğinin kazandırıcı zamanaşımı süresini aştığı ve bu zilyetliğin tapu kaydının düzeltilmesini gerektirecek nitelikte olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine adına kayıtlı taşınmazın davacı tarafından imar ve ihya edilerek kazanılıp kazanılmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından imar ve ihya edildiği iddia edilen taşınmazın bazı kısımlarının kullanım dışı olması, bu kısımlar da dahil edilerek hüküm kurulması ve toplulaştırma çalışmaları sonucu taşınmazın Hazine adına tescil edildiği hususu gözetilmeyerek tescile karar verilmesi hatalı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı, zilyetlikle kazanma iddiasıyla bazı taşınmazların adına tescilini talep etmiş, davalılar ise davacının zilyetliğinin mülkiyeti kazanmaya yeterli olmadığını savunmuştur.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın bozma kararında belirtildiği üzere, davacının 20 yıllık zilyetlik süresini tamamladığına dair yeterli delil bulunmadığı ve Hazine adına tapu kaydının davacının iddia ettiği zilyetlik süresinden önce oluşturulduğu gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışması sonucu davalı adına tescil edilen taşınmazın, daha önceki toprak tevzii ile Hazine adına sınırlandırılan taşınmaz içinde kaldığı iddiasıyla tapu kaydının iptali ve Hazine adına tescili istenmesi üzerine, davalının 20 yıllık zilyetlikle kazanma iddiasının değerlendirilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, taşınmaz üzerinde tapu kaydından önce 20 yıl boyunca davasız ve aralıksız malik sıfatıyla zilyetliğini koruduğunun anlaşılması ve bozmaya uygun olarak verilen kararda bir isabetsizlik bulunmaması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davacı tarafından ileri sürülen zilyetliğin mülkiyete konu taşınmaz üzerindeki zilyetlikle kazanma şartlarını sağlayıp sağlamadığı ve taraf teşkili hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, mera vasfına sahip taşınmaz üzerinde açılan davada ilgili belediyenin taraf teşkili sağlanmadan ve bozma kararında belirtilen hususlar tam olarak yerine getirilmeden, özellikle de davalı lehine oluşan usuli kazanılmış hak gözetilmeden hüküm kurulması doğru bulunmayarak karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında yol olarak tescil harici bırakılan taşınmazın davacılar tarafından zilyetlikle kazanıldığı iddiasıyla açılan tescil davasında, yasal ilan ve araştırma eksiklikleri bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma kararına uymasına rağmen, taşınmazın davacılara nasıl intikal ettiğini, diğer mirasçılar adına kayıtsız taşınmaz tespit edilip edilmediğini ve yasal ilanların yapılıp yapılmadığını yeterince araştırmadan hüküm kurması, eksik inceleme ve araştırmaya dayalı karar verilmesi nedeniyle bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın zilyetliğe dayanarak tescili istemine ilişkin davada, ölen davacının mirasçıları ve delil avansı hususunda yapılan işlemlerin hukuka uygunluğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davacı vekiline delil avansı yatırılması için verilen kesin süre içerisinde avansın yatırılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, delil avansı yatırılması için yapılan ihtarın davacı vekiline tebliğ edilmediği ve avansın sonradan yatırıldığı, ayrıca ölen davacının tüm mirasçılarının davaya dahil edilmediği gözetilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu mera olarak tespit edilen taşınmazın davacı tarafından zilyetlikle kazanıldığı iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, zilyetlikle kazanma şartlarının oluşup oluşmadığının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, taşınmazın öncesinin mera olup olmadığı, zilyetliğin süresi ve şekli gibi hususların yeterli araştırma yapılmadan ve tüm deliller birlikte değerlendirilmeden hüküm kurulduğu gözetilerek, bozmaya karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine'nin açtığı tapu iptal ve tescil davasında, davalı tarafından ileri sürülen zilyetlikle kazanma iddiasının oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından ileri sürülen zilyetliğin, taşınmazın imar ve ihyasının tamamlanmasından sonraki 20 yıllık süreyi doldurmadığı ve davalı lehine zilyetlikle edinme koşullarının oluşmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin tapu iptaline ve Hazine adına tescile ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.