Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Özel Parselasyon Planı”
- Uyuşmazlık: 1988 tarihli imar uygulaması sırasında, davacıların mirasbırakanının paydaşı olduğu 183 ve 325 parsel sayılı taşınmazların özel parselasyona konu olup olmadığı, bedelsiz olarak yola terk edilip edilmediği ve bedelsiz terkin kabulü halinde 325 parseldeki DOP kesintisinin bedeline hükmedilmesinin gerekip gerekmediği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: 2981/3290 sayılı Kanun’un 10/c maddesine dayanılarak yapılan imar uygulaması sırasında DOP haricinde yapılan fazla kesintinin yasal dayanağı bulunmadığı ve mülkiyet hakkına kamulaştırmasız el atma niteliğinde olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının mirasbırakanının hissesinin bulunduğu taşınmaza ilişkin imar uygulamasında yapılan bedelsiz terkin işleminin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaz üzerinde 2981 sayılı Kanun'un 10/b maddesine göre kadastro tespiti değil, 10/c maddesi uyarınca şuyulandırma işlemi yapıldığı, bu işlem sırasında düzenleme ortaklık payı kesintisi dışında ayrıca yapılan bedelsiz terkin işleminin mülkiyet hakkına kamulaştırmasız el koyma niteliğinde olduğu ve bu nedenle özel parselasyon veya fiili taksim hususunda keşif ve bilirkişi incelemesine gerek olmadığı gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Paydaşlar arasında yapılan özel parselasyon planına rağmen, davacının payına düşen parsele davalı tarafından el atılıp atılmadığı ve elatmanın önlenmesi gerekip gerekmediği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Özel parselasyon planına ait pay ve tevzi defteri bulunmaması, 1973 tarihli muvafakatnamede tüm paydaşların özel parsellerinin gösterilmemesi, paydaşların özel parselasyon planındaki kullanıma uymaması ve bazı paydaşların zeminde yeri olmadığı halde bazı kişilerin paydaş olmadığı halde zeminde yer kullanması sebebiyle özel parselasyon planının geçerli bir taksim olarak kabul edilemeyeceği değerlendirilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İmar uygulaması sırasında bedelsiz olarak tapudan yola terkin edilen hissenin karşılığının tahsili davasında, terkin işleminin 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 35. maddesi kapsamında olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Özel parselasyon planı gereğince yol olarak terkedilen ve fiilen yol olarak kullanılan taşınmaz hissesi için 2942 sayılı Kanun'un 35. maddesi ve fen bilirkişi raporundaki tespitler gözetilerek, davacıların taleplerinin reddine ve istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Özel parselasyon planı sonucu yola terk edilen taşınmazın bedelinin kamulaştırmasız el atma iddiasıyla tahsili isteminin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Özel parselasyon planı ile yola terk edilen taşınmazlar için 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 35. maddesi gereğince mülkiyet iddiasında bulunulamayacağı ve bedel talep edilemeyeceği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Özel parselasyon planı sonucu yol olarak terkin edilen hissenin bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın özel parselasyon planına tabi tutularak yol vasfı kazandığı ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 35. maddesi gereğince özel parselasyon sonunda malikin muvafakati ile kamu hizmet ve tesisleri için ayrılmış yerler için eski malikleri tarafından bedel istenemeyeceği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Özel parselasyon planı sonucu yola terk edilen taşınmazın kamulaştırmasız el atma kapsamında değerlendirilerek bedelinin davacıya ödenip ödenmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Özel parselasyon planı sonucu yola terk edilen taşınmazın, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 35. maddesi uyarınca, malikin muvafakatiyle kamu hizmetine ayrılan yerlerden sayıldığı ve bu nedenle kamulaştırmasız el atma hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Özel parselasyon planı sonucu yol olarak ayrılan ve müşterek yol vasfıyla tapuda kayıtlı parselin bedeli için kamulaştırmasız el atma iddiasıyla açılan dava.
Gerekçe ve Sonuç: 23.01.1957 tarih ve 6887 sayılı ODTÜ'nün Kuruluş ve Hazırlıkları Hakkındaki Kanun ve özel parselasyon planı gereğince yol olarak ayrılan taşınmazlar için 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 35. maddesi uyarınca bedel talep edilemeyeceği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tapu maliki ile davalı idare arasında, özel parselasyon planı ile yola ayrılan taşınmaz nedeniyle kamulaştırmasız el atmanın olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Özel parselasyon planı ile taşınmaz malikinin muvafakatiyle yol olarak ayrılan alan için, Medeni Kanun ve Kamulaştırma Kanunu hükümleri uyarınca mülkiyet iddiasında bulunulamayacağı ve ecrimisil talep edilemeyeceği gözetilerek, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına ve davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Özel parselasyon sonucu oluşan ve yol olarak kullanılan parselin bedeli için eski malikler tarafından açılan kamulaştırmasız el atma tazminatı davasının reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu parselin özel parselasyon planına göre maliklerin talebiyle yol olarak ayrıldığı ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 35. maddesi uyarınca özel parselasyon sonunda malikin muvafakatiyle kamu hizmetleri için ayrılan yerler için eski malikler tarafından bedel talebinde bulunulamayacağı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacılar ile davalı idareler arasında, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve tahsili ile harç ve vekalet ücretine ilişkin uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kanun'un ek 4. maddesinin 04.11.1983 tarihinden sonraki fiili el atmalarda uygulanamayacağı, bu nedenle mahkeme ve icra harçları ile vekalet ücretinin nispi olarak hesaplanması gerektiği, ayrıca Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne göre vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılıp Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.