Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“3402 Sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. Maddesi”
- Uyuşmazlık: Tapu kaydının iptali ve tesciline ilişkin taleplerin reddine dair kararın temyizi üzerine, tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle 4721 sayılı Kanun'un 1007. maddesi uyarınca tazminat isteminin reddedilmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında orman niteliğinde olduğu gerekçesiyle revizyon görmeyerek işleme tabi kayıt niteliğini kaybettiği, davacıların 10 yıllık hak düşürücü süre içinde tespite itiraz davası açmadığı ve tapunun hukuki değerini kaybettiği tarihten itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği gözetilerek tazminat isteminin reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Zabıt kaydına dayalı taşınmazların orman kadastrosu içinde kalması nedeniyle oluşan hak kaybından dolayı Hazine'den tazminat istenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazların 1939 yılında yapılan orman kadastrosuna göre kesinleşen orman tahdidi içinde kaldığı, 1969 yılında yapılan arazi kadastro çalışmaları sırasında da orman niteliğinde olması nedeniyle herhangi bir işleme tabi tutulmadığı, davacıların murisi adına tapu kaydı oluşmadığı ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12. maddesinin üçüncü fıkrası gereğince dava açma süresinin geçtiği gözetilerek, tapu kaydının hukuki değerini yitirmesi nedeniyle tazminat koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro tespiti sonrasında tapu kaydına geçirilmeyen irtifak hakkının tescili için açılan davanın hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın kadastro tespit tutanaklarının kesinleşme tarihinden itibaren 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12. maddesinin 3. fıkrasında öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra dava açıldığı ve bu hususun kamu düzenine ilişkin olduğu gözetilerek, davanın reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı idarenin, taşınmaz üzerindeki irtifak hakkının tapu kütüğüne tescil edilmesi talebi, kadastro tutanaklarının kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açılması nedeniyle reddedilmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12. maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen 10 yıllık hak düşürücü sürenin kamu düzenine ilişkin olduğu ve davanın bu süre geçtikten sonra açıldığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu sicilinde mükerrer kayıt nedeniyle davacıların mülkiyet hakkını kullanamaması sebebiyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca Hazine'den tazminat talep edilmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların tapu kaydının halen devam etmesi ve mükerrer kayıt sebebiyle açılmış bir tapu iptal ve tescil davasının bulunmaması nedeniyle, zararın tespiti için öncelikle tapu iptal davası açılması gerektiği gözetilerek, koşulları oluşmayan tazminat davasının reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro tespiti sonucu tapu kaydına işlenmeyen irtifak hakkının tescili isteminde hak düşürücü süre geçip geçmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tutanaklarının kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması ve bu hususun kamu düzenine ilişkin olması gözetilerek, davanın reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı idare tarafından kamulaştırılan taşınmaz için rızaen ferağ verilmiş olmasına rağmen, tebligat ve bedel ödenmediği iddiasıyla açılan kamulaştırmasız el atma davasında, kamulaştırma işleminin kesinleşip kesinleşmediği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı murisi tarafından tapuda ferağ verildikten sonra 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 14. maddesindeki 30 günlük dava açma süresine uyulmadığı ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 24.06.1994 tarihli ve 1993/3 Esas, 1994/2 sayılı kararı gereğince kamulaştırma işleminin kesinleştiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının iptali ve tesciline ilişkin talepten feragat edilmesinden sonra, tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca tazminat istenmesi üzerine zamanaşımı ve hak düşürücü süre itirazlarının değerlendirilmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazların 1957 yılında yapılan kadastro çalışmaları ile orman sınırları içerisinde kaldığının tespit edilmesi, davacıların kadastro tutanaklarına karşı 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun öngördüğü 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde itiraz etmemeleri ve 4721 sayılı Kanun'un 1007. maddesi uyarınca açılması gereken tazminat davası için de 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçmiş olması nedeniyle, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İdare tarafından kamulaştırıldığı iddia edilen taşınmazın tapuda idare adına tescil istemine karşı davalılar tarafından 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12. maddesindeki hak düşürücü süre itirazında bulunulması.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespitinin kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde davalılar veya murisleri tarafından herhangi bir itirazda bulunulmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi'nin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazların bedellerinin tespiti ve davalı idareden tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazlara 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11. maddesi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve davacı hissesine düşen bedelin davalı idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği, ayrıca fen bilirkişisinin tespitleriyle fiili ve hukuki el atılan kısımların belirlenmesinin de yerinde olduğu gözetilerek yerel mahkemenin kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Uygulama kadastrosuna yapılan itirazda görevli mahkemenin kadastro mahkemesi mi yoksa asliye hukuk mahkemesi mi olduğuna ilişkin görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22. maddesinin (a) bendi uyarınca, uygulama kadastrosuna itiraz davalarının kadastro mahkemesinde görülmesi gerektiği değerlendirilerek, Gümüşhane Kadastro Mahkemesi'nin görevli mahkeme olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın tescili istemine ilişkin davanın görevli ve yetkili mahkemesinin hangisi olduğuna dair uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tespit harici bırakılan taşınmazlar hakkında tutanak tanzim edilmediğinden, bu kısımlarla ilgili uyuşmazlıkların kadastro mahkemesinin görev alanına girmediği ve genel hükümler uyarınca asliye hukuk mahkemesinde çözümlenmesi gerektiği gözetilerek, asliye hukuk mahkemesinin görevli mahkeme olarak belirlenmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.