Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“221 Sayılı Kanun”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bir kısmı için açılan bedel davasında, el atmanın hangi kısımlar için gerçekleştiğinin tespiti ve bedel takdiri uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 221 sayılı Kanun'un 1. ve 4. maddeleri uyarınca 1955 yılından beri yol olarak kullanılan kısım için dava açma süresinin geçtiği, ancak proje bütünlüğü nedeniyle bina ile yol arasında kalan kısma el atma olgusunun gerçekleştiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının mahkeme kararıyla iptali nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca tazmin edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların zararı, tapu kaydının oluşturulması sırasında devletin eyleminden değil, 221 sayılı Kanun gereğince taşınmazın kamulaştırılmış sayılmasından kaynaklandığı ve 4721 sayılı Kanun'un 1007. maddesi şartlarının oluşmadığı gözetilerek, davanın reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacılar tarafından, davalı idarece kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedeli tahsili istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın tapu kaydının 221 sayılı Kanun'un yürürlük tarihinden sonra oluşması ve kadastro ile ilk malikleri adına tescil edilmiş olması nedeniyle 221 sayılı Kanun'un uygulanamayacağı, taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11. maddesi uyarınca emsal değer tespiti yapılarak bedel biçilmesinde ve davalı idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı ile davalı idare arasında, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve tahsili noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın emsal değerinin üstün ve eksik yönleri gözetilerek biçilmiş olması, 221 sayılı Kanun'un uygulanabilirliği hususunda paydaş dosyasındaki tespitler ve taşınmazın doğru parsel numarasıyla Hazine adına tescili hususları değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacılar, miras bırakanları adına kayıtlı taşınmazlara davalı idare tarafından kamulaştırmasız el atıldığını ve bedel ödenmediğini iddia ederek, taşınmaz bedellerinin tahsilini talep etmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazların bir kısmının davacıların mirasçıları tarafından davalıya satılmış olduğu, bir kısmının ise Hazine adına tescil edildiği ve davacıların el atma tarihinden itibaren dava açma hak düşürücü süresini geçirdiği gözetilerek istinaf başvurusunun reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı idare tarafından kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedeli ile ecrimisil istemine ilişkin davada hak düşürücü süre yönünden davanın reddine karar verilmesi uyuşmazlık konusu olmuştur.
Gerekçe ve Sonuç: 221 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 2 yıllık hak düşürücü süre içerisinde dava açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, 221 sayılı Kanun'un 4. maddesi gereğince tanınan 2 yıllık sürenin dolduğu tarihten sonra kadastro çalışmaları ile maliki adına tescil edilen taşınmazlara ilişkin olarak 221 sayılı Kanun hükümleri uygulanmayacağından, işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken davanın reddedilmesi doğru görülmeyerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedellerinin tespiti ve davalı idarelerden tahsili davasında, taşınmazın değerinin belirlenmesi ve davalı idarenin sorumluluğu hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, bozma ilamında belirtilen değer tespit yöntemine uygun hareket edilmemesi, irtifak bedellerinin yeniden hesaplanması ve çelişkili fen raporlarına dayanılarak hüküm kurulması, ayrıca 221 sayılı Kanun'un uygulanabilirliği konusunda yanılgıya düşülmesi doğru görülmeyerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı idarenin kamulaştırmasız el attığı taşınmazların bedellerinin davacıya ödenmesi gerektiği iddiasına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazların tapu kaydının davacı adına 1969 yılında yapıldığı, 221 sayılı Kanun'un yürürlük tarihinden sonraki bu tarih itibarıyla davacının bedel talebinde bulunma hakkının doğduğu ve hak düşürücü süreye tabi olmadığı, fiili el atılan kısımlar ile proje bütünlüğü gereği fiilen el atılmayan ancak imar planında yolda kalan kısımların bedellerinin davalı idareden tahsili ile davacı payının iptali ve yolda kalan kısımların terkinine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 221 sayılı Kanun hükümleri uyarınca taşınmazın Hazine adına tescili, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaza el atma tarihinin tespitinde yanılgıya düşülmesi, tazminat bedelinin hesaplanmasında dava tarihleri yerine farklı bir tarih esas alınması ve taleple bağlılık ilkesine aykırı olarak daha düşük bir bedele hükmedilmesi, ayrıca tavzih kararı ile tazminat bedelinin artırılmasının hukuka aykırı olması gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemli davada, 221 sayılı Kanun'un iptaline rağmen önceki bozma kararında uygulanmasının doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararlarının geriye yürümemesi ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun Geçici 4. maddesi uyarınca kesinleşmemiş davalarda 221 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmaya devam etmesi gerektiği, ayrıca dava konusu taşınmaza 221 sayılı Kanun'un 4. maddesindeki hak düşürücü süreden önce el konulduğu gözetilerek direnme kararının bozulması ve dosyanın Hukuk Genel Kurulu'na gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacılar, murislerine ait taşınmaza davalı idare tarafından kamulaştırmasız el atıldığını ileri sürerek, taşınmazın bedelinin tespiti ve tahsilini talep etmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın tapu kaydının 221 sayılı Kanun'un yürürlük tarihinden sonra davacılar adına yapılmış olması, idare adına tescil davasının hasımsız açılması sebebiyle davacılar yönünden kesin hüküm niteliğinde olmaması ve dava konusu taşınmaza emsal kıyaslaması yapılarak, paydaş dosyası ile uyumlu değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemesi gözetilerek, davalı idarenin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı murisinin taşınmazına davalı idare tarafından kamulaştırmasız el atılması nedeniyle, taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın mülkiyetinin ilk olarak 1966 yılında kazanıldığı, davalı idare adına tescilin hasımsız yapıldığı ve 221 sayılı Kanun'un uygulanamayacağı, ayrıca taşınmaza biçilen bedelin de hukuka uygun olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.