Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“TMK 325”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Ölen babanın anne ve babasının torunlarıyla kişisel ilişki kurulması talebi üzerine belirlenen kişisel ilişki süresinin uzunluğuna dair uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun üstün yararı ve TMK m. 325/1, 182/2 hükümleri gözetilerek kişisel ilişki kurulması talebinin kabulü isabetli bulunmuş ancak süresinin uzun olması nedeniyle yeniden yargılama gerektirmeyecek şekilde düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Dede ve babaannenin, boşanma davası devam eden anne ve babanın velayeti altındaki torunlarıyla kişisel ilişki kurulması talebiyle açtıkları davanın reddine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun anne ve babasının boşanma davasının devam etmesinin ve velayetin henüz kesinleşmemesinin, çocuğun üstün yararı gözetildiğinde, babaanne ve dedenin torunlarıyla kişisel ilişki kurma talebini engellemediği, çocuğun babaanne ve dedesi ile kurulacak olan ilişkinin çocuğun gelişimine olumlu katkı sağlayabileceği değerlendirilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı babaanne ve dedenin kişisel ilişki kurma talebinin samimiyetsiz olduğu ve çocuğun üstün yararına aykırı davranışlarda bulundukları iddiasıyla açılan kişisel ilişkinin kaldırılması davasının reddinin temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, dosyadaki deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları, hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu, davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Torunla kişisel ilişki kurulması davasında, verilen olumlu kararın çocuğun yüksek yararına uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemesi ve ilk derece mahkemesi kararını onayan bölge adliye mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olması gözetilerek temyiz isteminin reddine ve bölge adliye mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanmış anne babanın çocuğu ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmişken, babaanne ve dedenin de torunları ile kişisel ilişki kurma talebinin reddinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Baba ile çocuk arasında yeterli düzeyde kişisel ilişki kurulmuş olması ve babaanne-dedenin bu süre zarfında torunlarıyla görüşebilme imkanlarının bulunması gözetilerek, babaanne ve dedenin ayrı bir kişisel ilişki talebinin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vefat eden babanın anne ve babası ile torunları arasında kişisel ilişki kurulup kurulamayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, çocuğun yaşı, uzman raporu ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacılar ile torunları arasında kişisel ilişki kurulmasının çocuğun üstün yararına olduğu gözetilerek, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çocukla kişisel ilişki kurulması davasında, kişisel ilişkinin anne refakatinde olup olmaması hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi’nin, çocuğun üstün yararını gözeterek uzman raporu ve tarafların beyanlarını değerlendirerek verdiği, anne refakati olmaksızın kişisel ilişki kurulmasına dair karar usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır. - Uyuşmazlık: Çocukla kişisel ilişki kurulması davasında, babanın yurt dışında ikamet etmesi nedeniyle babaanne ve dedesinin çocukla kişisel ilişki kurup kuramayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Babanın yurt dışında yaşaması, Türk Medeni Kanunu'nun 325. maddesinde öngörülen olağanüstü bir hal olarak nitelendirilemeyeceğinden ve baba ile çocuk arasında zaten kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiş olduğundan, davacıların (babaanne ve dede) çocukla kişisel ilişki kurma talebinin reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Babaanne ile torunu arasında kişisel ilişki kurulması talebinde, olağanüstü hal şartının bulunup bulunmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Babaanne ile babanın farklı şehirlerde yaşamaları ve aralarında husumet bulunmasının Türk Medeni Kanunu'nun 325/1. maddesindeki olağanüstü hal şartını oluşturmadığı, baba ile torun arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiş olmasının babaannenin de torunuyla görüşebilmesi için imkan sağladığı ve babaanne ile torun arasında kişisel ilişki kurulmasını gerektirecek olağanüstü bir hal bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çocuk ile babaannesi arasında kişisel ilişki kurulması talebinin, velayeti annede olan çocuğun babası ile düzenli kişisel ilişki kuruyor olmasının, babaannenin çocukla görüşmesine bir engel teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun menfaati ve TMK 325'in koşulları gözetilerek, çocuğun babası ile düzenli kişisel ilişki kuruyor olmasının babaanne ile görüşmesine engel olmadığı ancak olağanüstü bir durum da bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Torunla kişisel ilişki kurulması davasının reddinin çocuğun üstün yararına aykırı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun annesinin işlediği suçlar, çocuğun psikolojik durumu ve davacıların olaylardaki konumu değerlendirilerek çocuğun üstün yararı gözetilerek davanın reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Torun ile kişisel ilişki kurulması davasının kabulünün çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki husumetin torun ile kişisel ilişki kurulmasına engel teşkil edecek boyutta olmadığı ve kurulan kişisel ilişkinin çocuğun gelişimini olumsuz etkilemeyeceği değerlendirilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.