Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tapu Sicili”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle oluşan zararın tazmini davasında, zamanaşımının Anayasa Mahkemesi kararıyla kesilmesini müteakip makul süre içerisinde dava açılıp açılmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi'nin 2014/6673 sayılı kararı ile tapu sicil kayıtlarının düzeltilmesi davalarında zamanaşımı ile ilgili ihlal tespiti yapılmış olsa da, davacıların bu karardan yaklaşık 10 yıl sonra dava açmaları makul süre içerisinde dava açılması olarak değerlendirilmeyerek, zamanaşımı def’i sebebiyle davanın reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu sicilinde kısıtlayıcı şerh bulunmayan taşınmazın sonradan sit alanı ve kıyı kenar çizgisi içinde kaldığının tespit edilmesi nedeniyle davacının 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca Hazine'den tazminat talep etmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının uğradığı zararın tapu sicil kayıtlarının hatalı tutulmasından kaynaklanmadığı ve zarar ile tapu işlemleri arasında illiyet bağı bulunmadığı, ayrıca davacının zararı için daha önce kamulaştırmasız el atma davasından tazminat almış olduğu gözetilerek, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazminat ödenmesi talebinin reddine dair mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının iptali ve tesciline ilişkin taleplerin reddine dair kararın temyizi üzerine, tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle 4721 sayılı Kanun'un 1007. maddesi uyarınca tazminat isteminin reddedilmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında orman niteliğinde olduğu gerekçesiyle revizyon görmeyerek işleme tabi kayıt niteliğini kaybettiği, davacıların 10 yıllık hak düşürücü süre içinde tespite itiraz davası açmadığı ve tapunun hukuki değerini kaybettiği tarihten itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği gözetilerek tazminat isteminin reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine adına tescil edilen bir taşınmaz nedeniyle davacılar tarafından 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlardan dolayı Devletin sorumluluğuna gidilerek tazminat istenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın mülkiyetinin Hazine'ye geçişinin mahkeme kararına dayandığı ve tapu memurunun kusurunun bulunmadığı gözetilerek, 4721 sayılı Kanun'un 1007. maddesindeki Devletin tazmin sorumluluğu şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacılar murisinin taşınmazlarının sahte nüfus cüzdanı ile üçüncü kişiler adına tescil edilmesi nedeniyle uğranılan zararın, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca davalı Hazineden tazmini istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu kaydının sahte nüfus cüzdanı kullanılarak yolsuz tescil edilmesi nedeniyle davacıların murisinin zararının oluşumunda illiyet bağını kesen ağır kusurunun bulunmadığı ve 4721 sayılı Kanun'un 1007. maddesi uyarınca zararın Hazine tarafından karşılanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tarafların kat maliki oldukları ana gayrimenkulde, bağımsız bölümlerin arsa paylarının değerleriyle orantılı olup olmadığı ve yeni arsa paylarının tapu siciline tescili.
Gerekçe ve Sonuç: Kat mülkiyeti ve kat irtifakı tesisi belgeleri birlikte değerlendirildiğinde davanın reddine karar verilmesi gerektiği, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydındaki yüzölçüm düzeltilmesi nedeniyle bağış yoluyla edinilen taşınmazda azalma olması sebebiyle 4721 sayılı Kanun'un 1007. maddesi uyarınca tazminat istenip istenemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu kaydındaki yüzölçüm düzeltilmesi sebebiyle oluşan zararın tazmini için açılan davada, taşınmazın bağış yoluyla edinilmiş olması nedeniyle malvarlığında bir eksilme olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi, mülkiyet hakkının ihlali niteliğinde görüldüğünden bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle açılan maddi tazminat davasının reddine ilişkin Yargıtay kararının düzeltilmesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın reddine ilişkin Yargıtay kararının esasının doğru olmasına rağmen, hükmedilen vekalet ücretinin hatalı hesaplandığı, bu nedenle vekalet ücretinin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne uygun olarak düzeltilmesi gerektiği gözetilerek karar düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle taşınmazın yüzölçümünde meydana gelen azalmadan dolayı oluşan zararın 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca tazmini istenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sayısallaştırma çalışmaları sonucu tapu kaydındaki yüzölçümünün azalması nedeniyle davacının uğradığı zararın tespiti için yapılan bilirkişi incelemesi sonucu belirlenen bedelin davalı Hazineden tahsiline karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunarak Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hatalı kadastro işlemi nedeniyle mülkiyet kaybına uğrayan davacıların, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca Hazine'den tazminat talep etmeleri üzerine zamanaşımı def'inin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mülkiyet kaybının kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 18.11.2009 tarihli kararından sonra makul sürenin de dolduğu gözetilerek, davalı Hazine vekilinin zamanaşımı itirazının kabulüyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun 1007. maddesi uyarınca tazmini davasında Hazine'nin sorumluluğunun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hazine'nin tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlardan sorumlu olduğu, mahkeme kararında ve gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin davacıların zararlarının tazminine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının kadastro düzeltmesi nedeniyle yüzölçümünün azalması sonucu malik tarafından Hazine'ye karşı 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca açılan tazminat davasının kabulü.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro düzeltmesi sonucu tapu kaydında meydana gelen yüzölçümü azalmasından dolayı malikin uğradığı zararın, tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlardan Hazinenin sorumlu olduğu ve bu sorumluluğun kusursuz sorumluluk olduğunun gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.