Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Vasıflı İkrar”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davacı tarafından davalıya gönderilen paranın ödünç mü yoksa hacizlerin kaldırılması için yapılan bir ödeme mi olduğu hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, havale dekontlarında yer alan "haciz kaldırma" açıklaması ile davacının iddiasını vasıflı ikrar yoluyla reddetmesi ve davacının da ödünç iddiasını senetle ispatlayamaması gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıya ödünç olarak verildiği iddia edilen paraya ilişkin başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, davacının alacak talebini ispatlayıp ispatlayamadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, parayı dava dışı üçüncü bir kişiye iletilmek üzere aldığına dair savunmasının vasıflı ikrar niteliğinde olduğu ve ispat yükünü değiştirmediği, davacının ise iddiasını yasal delillerle ispatlayamadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taşınmaz satışına dair sözleşme nedeniyle ödenen bedelin tahsili istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından sözleşme kapsamında dava konusu bedelin gönderildiğinin ve davalının düzenlediği belge ile ödeme hususunun sabit görülmesi, ayrıca yargılama sırasında ileri sürülmeyen savunmanın kanun yolu başvurularında ileri sürülemeyeceği gözetilerek, usul ve kanuna uygun bulunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından imzalanan iki ayrı belge ile ödünç alındığı iddia edilen 20.000 Euro'nun tahsili için yapılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, davalının bir kısım borç için vasıflı ikrarda bulunması nedeniyle ispat yükünün kime ait olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının 30.04.2018 tarihli 10.000 Euro'luk ikinci borç için düzenlenen belgede parayı "nakit olarak aldığını" beyan etmesi ve davacılara borç verdiğini, belgeleri de ödeme esnasında imzaladığını iddia ederek vasıflı ikrarda bulunması sebebiyle ispat yükünün davacı tarafta olduğu, bu husus gözetilmeden Bölge Adliye Mahkemesince hayatın olağan akışına aykırılık prensibiyle ispat yükünün davalıda olduğu kabul edilerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasının hatalı olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Karşı davada davacılar tarafından karşı davalının babasına banka havaleleri yoluyla gönderilen paranın, borç olup olmadığı ve tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Karşı davacıların, havale yoluyla gönderilen paranın borç olarak gönderildiğini ispatlayamamaları ve yemin delili tekliflerine rağmen mahkemece bu hususta gerekli işlemlerin yapılmamış olması, eksik inceleme nedeniyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı ile davalı arasındaki boşanma sonrası, davacının davalıya ev alımı için verdiği paranın ödünç mü yoksa mehir mi olduğu konusunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, paranın ödendiğini kabul etmekle birlikte mehir olduğunu iddia etmesi ve davacının ödünç para verildiğini ispatlayamaması nedeniyle, ispat yükü davacı tarafta olduğundan Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, davalıya havale yoluyla gönderdiği paranın ödünç para olduğu iddiasıyla açtığı alacak davasında, davalının yemininde paranın ödünç değil, vekalet ilişkisi kapsamında olduğunu beyan etmesi üzerine ispat yükünün kime ait olduğu ve davanın reddinin doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının yemininde, havale yoluyla gönderilen parayı aldığını kabul etmekle birlikte, bunun ödünç para değil, aralarındaki vekalet ilişkisi nedeniyle kendi parası olduğunu iddia etmesi vasıflı ikrar niteliğinde olduğundan ve havalenin mevcut bir borcun ifası karinesine dayanarak ispat yükünün davacı tarafta olması gerektiği gözetilerek, davacının iddiasını ispatlayamaması nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Araç satım sözleşmesinde bedelin alındığına dair düzenleme bulunmasına rağmen, davacının bedelin ödenmediğini ileri sürerek açtığı alacak davasının kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Noter senedinde araç bedelinin alındığının davacı tarafından kabul edildiği, ispat yükü davacı üzerinde olmasına rağmen bedelin ödenmediği iddiasını ispatlayacak yazılı delil sunulmadığı ve davalının savunmasının vasıflı ikrar niteliğinde olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıya havale edilen paranın ödünç mü yoksa şirket hisse devir bedeli mi olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının havaleleri aldığını ikrar etmesi, ancak hisse devir bedeli olduğunu iddia ederek vasıflı ikrarda bulunması, davacının havale açıklama kısmındaki "emaneten" ifadesiyle ödünç iddiasını ispatlaması ve davalının aksini ispatlayamaması, davanın zamanaşımına uğramamış olması ve tam ıslah yoluyla itirazın iptali davasının alacak davasına dönüştürülmesinin mümkün olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından davalıya gönderilen paranın borç mu yoksa daha önce alınan borcun iadesi mi olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının yaptığı kısmi geri ödemelerde havale açıklama kısmında "... tarafından gönderilen" ifadesini kullanmış olması ve taraflar arasında başka bir borç ilişkisinin varlığının iddia ve ispat edilmemiş olması, gönderilen paranın borç olarak verildiğine dair karine oluşturduğu gözetilerek, bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Karşı davacılar tarafından karşı davalının babasına banka havaleleri yoluyla gönderilen paranın iadesi talebiyle açılan karşı davanın reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Karşı davacılar, havale yoluyla gönderilen paranın borç olarak verildiğini ispatlamakla yükümlü olup, havale dekontları dışında kesin delil sunmadıkları ve yemin deliline dayanmalarına rağmen mahkemece yemin teklifinde bulunulması için gerekli hatırlatmanın yapılmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından, davalıların hileli davranışları nedeniyle taşınmazlarını devrettiği iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında ispat yükünün kimde olduğu ve hilenin ispat edilip edilmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların, taşınmazları borca karşılık teminat olarak aldıklarını ve devirlerin davacının iradesiyle gerçekleştiğini savunmalarının vasıflı ikrar niteliğinde olduğu ve bu durumda ispat yükünün davacıya ait olduğu, davacının ise hile iddiasını tanık beyanları ve savcılık soruşturma dosyası içeriği de değerlendirildiğinde ispatlayamadığı gözetilerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.