Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Zilyetlikle Edinme”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davacı tarafından imar ve ihya edildiği iddia edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ve davacı adına tescili talebiyle açılan davada, zilyetlikle edinmenin mümkün olup olmadığı ve hak düşürücü sürenin geçip geçmediği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması ve kadastrosu kesinleşmiş taşınmazın zilyetlikle edinilmesinin mümkün olmaması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın zilyetliğe dayalı tapu tescili isteminin reddine ilişkin Yargıtay bozma kararına karşı yapılan karar düzeltme talebinin incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, taşınmaz üzerindeki ekonomik amaca uygun zilyetliğini 20 yıllık süreyle kesintisiz olarak sürdürdüğünü kanıtlayamaması ve imar-ihya faaliyetlerinin başlangıç tarihi ile ilgili çelişkili deliller nedeniyle zilyetlikle edinme şartlarını sağlamadığı gözetilerek, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin bozma kararı kaldırılarak yerel mahkemenin ret kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu tespit edilen taşınmazın mülkiyetinin kime ait olduğu ve davacının zilyetlikle edinme iddiasının kabul edilip edilemeyeceği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının taşınmaz üzerinde uzun süreli zilyetliğinin bulunduğu, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesindeki zilyetlikle edinme şartlarını taşıdığı ve davalıların taşınmaz üzerinde herhangi bir tasarruf veya zilyetliklerinin bulunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydı olmayan bir taşınmazın zilyetliğe dayanarak tescili istemiyle açılan davada, davacının zilyetlikle edinme koşullarını sağlayıp sağlamadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, davacının zilyetlikle edinme koşullarını sağlamadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin kararında hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek temyiz itirazlarının reddiyle yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil ile tapusuz taşınmazın tescili davasında, davacılar lehine zilyetlikle edinme koşullarının oluşup oluşmadığı ve Hazine'ye ait taşınmazlar üzerindeki zilyetliğin tapu iptali ve tesciline olanak sağlayıp sağlamadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacılar lehine zilyetlikle edinme koşullarının oluştuğuna dair delillerin yetersiz ve eksik araştırıldığı, komşu parsellerin kayıtları ve hava fotoğrafları gibi delillerin incelenmediği, ayrıca 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesindeki sınırlamalar yönünden araştırma yapılmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında yol olarak tescil edilen taşınmazın davacıya ait parsele dahil edilerek tapuda tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davacı lehine zilyetlikle edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle dava konusu taşınmazın davacıya ait parsele dahil edilerek tesciline karar vermesi usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacılar tarafından kullanılan taşınmazlar üzerinde davalı Hazine adına tapu kaydı bulunması nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasının reddine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma ilamında belirtilen hususları tam olarak yerine getirmeden, özellikle de davacılara ait tapu kaydının kapsamının belirlenmesi, zilyetlik şartlarının detaylı araştırılması ve taşınmazın niteliğine ilişkin yeterli bilirkişi incelemesi yapılmadan karar vermesi bozmayı gerektirmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davasında, davacının zilyetliğinin zilyetlikle edinme koşullarını sağlayıp sağlamadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, çekişme konusu taşınmaz üzerinde kadastro tespit tarihinden itibaren yirmi yılı aşkın süredir nizasız, fasılasız ve malik gibi zilyetliğinin bulunduğu, ayrıca taşınmazın davacıya ait komşu parselle bütünlük arz ettiği gözetilerek, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davacının zilyetliğine dayanarak Hazine adına kayıtlı taşınmazın kendi adına tescilini talep etmesi üzerine uyuşmazlık çıkmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, davacının taşınmaz üzerinde 30 yılı aşkın süredir zilyetliğini ispatlaması ve Hazine vekilinin itirazlarının yerinde görülmemesi nedeniyle, yerel mahkemenin davacı lehine tapu iptali ve tesciline karar vermesini usul ve yasaya uygun bularak onamıştır. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu oluşan yol olarak belirlenen ve tescil harici bırakılan taşınmazın mülkiyetinin kime ait olduğu ve zilyetlikle edinme koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, çekişmeli taşınmaz üzerindeki zilyetliğin kim tarafından ne şekilde kullanıldığı, kazandırıcı zaman aşımı süresinin dolup dolmadığı, taşınmazın yol niteliğinde olup olmadığı gibi hususları yeterince araştırmadan ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi ile 4721 sayılı TMK'nın 713/5. maddesindeki usuli şartları yerine getirmeden hüküm kurması doğru görülmeyerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki sebebe dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davacının Hazine adına kayıtlı taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin zilyetlikle edinme koşullarını sağlayıp sağlamadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin, taşınmazın bulunduğu yerleşik alanda arsa vasfında kullanımı ve fiili hakimiyeti de dikkate alındığında, zilyetlikle edinme koşullarını sağlamadığı gözetilerek yerel mahkemenin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazın, davacılar tarafından 70-80 yıldan beri zilyetliğinde bulundurulduğu iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, kadastro mahkemesinin daha önceki davayı usulden reddetmesinin kesin hüküm oluşturup oluşturmadığı ve davacıların zilyetlikle edinme şartlarını sağlayıp sağlamadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro mahkemesinin kararının maddi hukuk anlamında kesin hüküm oluşturmadığı, davacıların dava konusu taşınmaz üzerinde 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde öngörülen zilyetlikle edinme koşullarını sağladığı değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.