Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“6831 Sayılı Orman Kanunu'nun 2/B Maddesi”
- Uyuşmazlık: Tapu kaydının iptali nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemiyle açılan davada, davacı tarafından dava konusu alacağın devredilmesinin davanın reddini gerektirip gerektirmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu kaydının orman vasfıyla Hazine adına tescil edilmesinden sonra açılan tazminat davasındaki alacağı devralan kişinin, tapu kaydındaki şerhten haberdar olması nedeniyle iyi niyetli ve dürüst davranmadığının kabulü, 4721 sayılı Kanun’un 1007. maddesi uyarınca tazminat isteme hakkının bulunmadığı ve tapudaki kayıtlarla dava konusu zarar arasında illiyet bağının bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Zabıt kaydına dayalı taşınmazların orman kadastrosu içinde kalması nedeniyle oluşan hak kaybından dolayı Hazine'den tazminat istenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazların 1939 yılında yapılan orman kadastrosuna göre kesinleşen orman tahdidi içinde kaldığı, 1969 yılında yapılan arazi kadastro çalışmaları sırasında da orman niteliğinde olması nedeniyle herhangi bir işleme tabi tutulmadığı, davacıların murisi adına tapu kaydı oluşmadığı ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12. maddesinin üçüncü fıkrası gereğince dava açma süresinin geçtiği gözetilerek, tapu kaydının hukuki değerini yitirmesi nedeniyle tazminat koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının iptali nedeniyle uğranılan zararın, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca Hazine'den tazmini istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu kaydının iptali nedeniyle davacının uğradığı gerçek zararın, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi gereğince Hazine'den tahsiline karar verilmesinin yerinde olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydı orman sınırları içinde kalan taşınmaz nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın kuru tarım arazisi niteliğinde olduğu, net gelir metodu ile değer biçilmesinde ve bedelin Hazine'den tahsiline, taşınmazın orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemesi gözetilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının mahkeme kararıyla iptali nedeniyle oluşan zararın 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca tazmini veya kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat isteminin reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı TMK’nın 1007. maddesine dayalı tazminat talebinin zamanaşımına uğraması ve kamulaştırmasız el koyma tazminatı için de davacılarda mülkiyet hakkının bulunmaması, ayrıca 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12. maddesi uyarınca dava açma süresinin geçmesi gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının mahkeme kararıyla iptali nedeniyle oluşan zararın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca tazmin edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu kaydının iptali nedeniyle oluşan zararın tazmini davasında, taşınmazın değerinin dava tarihindeki değeri üzerinden hesaplanması gerektiği ve davacının vekilinin temsil ettiği davada vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kesinleşen orman kadastrosu nedeniyle tapuya orman şerhi konulan taşınmaz sebebiyle davacıların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca Hazine'den tazminat talep etmeleri.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın orman kadastrosu nedeniyle tapuya orman şerhi konulmasıyla davacıların mülkiyet hakkının kısıtlanması sebebiyle 4721 sayılı Kanun'un 1007. maddesi gereğince tazminat hakkı doğduğu ve arsa niteliğindeki taşınmaza emsal incelemesi yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kesinleşen orman kadastrosu nedeniyle tapuya orman şerhi konulması sonucu mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz maliklerinin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca Hazine'den tazminat talep etmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu kaydının orman şerhi nedeniyle kısıtlanması sebebiyle maliklerin uğradığı gerçek zararın, taşınmazın emsal değerine göre hesaplanarak Hazine tarafından tazmin edilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kesinleşen orman tahdit sınırı içerisinde kalan taşınmaz nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın kesinleşen orman tahdit sınırı içinde kalması nedeniyle davacıların mülkiyet hakkının kısıtlanması sebebiyle 4721 sayılı Kanun'un 1007. maddesi gereğince tazminat hakkı doğduğu ve taşınmazın gerçek bedelinin net gelir metoduna göre hesaplanarak Hazine'den tahsiline karar verilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kesinleşmiş orman tahdit sınırları içinde kalan taşınmaz nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın arazi vasfında olduğu ve gelir metodu ile değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, gerçek bedelinin 4721 sayılı Kanun’un 1007. maddesi gereğince davalı Hazineden tahsiline karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin davada zamanaşımı def’inin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Mülkiyet kaybının kesinleştiği tarihten itibaren on yıllık hak düşürücü süre ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 4721 sayılı Kanun’un 1007. maddesi ile düzenlenen tazminat davası açma imkanını sağlayan karar tarihinden sonraki makul sürenin de geçmiş olması gözetilerek, Hazine yönünden davanın reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının mahkeme kararı ile iptali nedeniyle oluşan zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini isteminin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesinden kaynaklanan tazminat davalarında zamanaşımı, mülkiyet kaybının kesinleştiği tarihten itibaren işlemeye başlayıp Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 18.11.2009 tarihli kararından sonra makul sürenin de dolmuş olması nedeniyle davanın zamanaşımına uğradığı gözetilerek istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.