Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Cezaevi İdaresi Takdiri”
- Uyuşmazlık: Tehlikeli tutuklu statüsündeki kişinin radyo, televizyon ve internet erişiminin kısıtlanması kararına karşı yapılan şikayetin kabulü üzerine, itiraz merciinin bu kararı onayıp onamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 5275 sayılı Kanun'un 67. ve 116. maddeleri uyarınca, tehlikeli tutukluların radyo, televizyon ve internet erişiminin kısıtlanmasının cezaevi idaresinin takdirinde olduğu ve bu konuda verilen kararın gerekçeli olması gerektiği gözetilerek, itiraz merciinin kararı kanun yararına bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hükümlünün, hakkında verilen disiplin cezasının, aynı konuda beraat kararı verilmesi nedeniyle kaldırılması talebinin infaz hakimliği tarafından kabul edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümlü hakkında verilen disiplin cezasının, aynı eylemden dolayı beraat kararı verilmesi üzerine kaldırılması talebinin, öncelikle cezaevi idaresine yapılması ve idarenin bu konuda bir karar vermesi gerektiği, idare tarafından bir karar verilmeden infaz hakimliğinin doğrudan disiplin cezasını kaldıramayacağı gözetilerek infaz hakimliğinin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hükümlünün, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) başvurusu kapsamında hükümet savunmasına erişim için bilgisayar ve internet kullanım talebinin cezaevi idaresi tarafından reddedilmesi üzerine yapılan şikayetin kabulü ve bu karara yapılan itirazın reddine ilişkin kararın hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümlünün AİHM başvurusu hakkının ve hükümet savunmasına erişiminin anayasal bir hak olduğu, cezaevi idaresinin gerekli tedbirleri alarak bu hakkın kullanımını sağlaması gerektiği, bu nedenle hükümlünün şikayetinin kabulü ve itirazın reddine dair kararların hukuka uygun olduğu gözetilerek, kanun yararına bozma istemi reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Ceza infaz kurumunda hükümlü bulunan sanığın, telefon görüşmesi sırasında görevli memura yönelik hakaret suçunun, telefon dinlemesinden elde edilen kayıtlar ile ispatlanıp ispatlanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Cezaevlerinde yapılan telefon dinlemelerinin CMK 135'teki koruma tedbiri kapsamında değerlendirilemeyeceği, 5275 sayılı Kanun'un 66. maddesi gereğince cezaevinde tutulmanın doğal bir sonucu olarak elde edildiğinden yasal bir delil niteliği taşıdığı ve bu delillerin kullanılmasının yasaklanmasına dair bir düzenleme de bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin mahkumiyet hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın, tutuklu yakınını başka bir cezaevine nakletmesi karşılığında rüşvet aldığı iddiasıyla yargılandığı davada, beraat kararının temyiz edilmesi üzerine, Adalet Bakanlığının davaya katılma ve temyiz hakkının bulunup bulunmadığı, cezaevindeki telefon görüşmelerinin hukuka uygun delil olup olmadığı ve sanığın beraatinin yerinde olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Adalet Bakanlığının rüşvet suçundan davaya katılma ve temyiz hakkı olmadığı, cezaevindeki telefon görüşme kayıtlarının hukuka uygun delil olduğu ve sanığın tutuklunun naklinde usulsüzlük yapmadığı, aracı piyasa değerine yakın bir fiyata aldığı ve rüşvet suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilerek yerel mahkemenin beraat kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hükümlünün cezaevi idaresine yaptığı aile görüşme hakkı talebi üzerine henüz bir işlem yapılmadan doğrudan İnfaz Hakimliği'ne başvurmasının ve İnfaz Hakimliği'nin idarenin yerine geçerek karar vermesinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İnfaz Hakimliği'nin görevinin, cezaevi idaresinin işlem ve eylemlerinin hukuka uygunluğunu denetlemek olduğu, hükümlünün talebi üzerine cezaevi idaresince herhangi bir işlem yapılmadan doğrudan İnfaz Hakimliği'ne başvurulamayacağı ve İnfaz Hakimliği'nin idarenin yerine geçerek karar veremeyeceği gözetilerek, itiraz merciinin ret kararı kanun yararına bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hükümlünün cezaevi koğuş koşullarına ilişkin talebinin, cezaevi idaresine başvurulmadan doğrudan infaz hakimliğine yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: İnfaz hakimliğinin görevinin, cezaevi idaresinin eylem ve işlemlerinin kanunlara uygunluğunu denetlemek olduğu, idarenin yerine geçerek karar veremeyeceği ve hükümlünün öncelikle idareye başvurması gerektiği gözetilerek, itirazı kabul eden ağır ceza mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Terör suçundan hükümlü olan kişinin, açık cezaevine ayrılma talebi üzerine, örgütten ayrıldığına dair yeterli kanaatin oluşmaması sebebiyle talebinin reddine ilişkin itirazın kabulü ve infaz hakimliği kararının kaldırılıp kaldırılmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İdare ve Gözlem Kurulu'nun, hükümlünün örgütten ayrıldığına dair kanaat oluşmadığına yönelik kararının gerekçesinin dosya kapsamına, yeterliliğe ve hukuka uygun olmadığı, bu nedenle de infaz hakimliği kararının kaldırılmasına dair itiraz merciince verilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kanun yararına bozma istemi reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Terör örgütünden ayrıldığına dair samimiyetinin tespiti talebinin reddi ve 6 ay süreyle denetime tabi tutulmasına ilişkin İdare ve Gözlem Kurulu kararına karşı yapılan itirazın reddine dair itiraz mercii kararının hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: İdare ve gözlem kurulunun, hükümlünün örgütten ayrıldığına dair samimiyetinin tespitine ilişkin talebini reddederken yeterli ve yasal gerekçe göstermemesi, dosya içeriğine uygun olmayan gerekçelere dayanması ve hükümlünün açık ceza infaz kurumuna ayrılma ve denetimli serbestlikten yararlanmasının yasal olarak mümkün olmadığı halde talebinin bu amaçla yapıldığının değerlendirilmesi gözetilerek yerel mahkeme kararının kanun yararına bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükümlünün ailesiyle hafta sonu telefon görüşmesi yapma talebinin cezaevi idaresi tarafından reddedilmesi üzerine yapılan şikayetin infaz hakimliği tarafından kabul edilmesi ve bu karara yapılan itirazın reddine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Ceza infaz kurumunun, hükümlünün çocuklarıyla görüşme talebini, çocukların okul saatleri ve kurum güvenliği gibi hususları değerlendirmeden reddetmesinin hukuka aykırı olduğu, infaz hakimliğinin ise bu hususları gözeterek hükümlü lehine verdiği kararın yerinde olduğu gözetilerek, kanun yararına bozma istemi reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık müdafisinin temyiz dilekçesinde herhangi bir temyiz sebebi göstermemesi nedeniyle reddedilen temyiz kararına karşı yapılan itirazda, CMK’nın 295. maddesi uyarınca temyiz nedenlerini bildirir ek dilekçenin sunulması için ek süre verilmesi ve buna ilişkin ihtar yapılması gerekliliği ile sanığın cezaevi idaresine verdiği dilekçenin temyiz istemi niteliğinde olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık müdafisine CMK 295/1 uyarınca tebligatta 7 günlük ek süre verilmediği ve ihtar yapılmadığı, ayrıca sanığın cezaevinden gönderdiği dilekçenin içeriğinin temyiz sebepleri içerdiği ve kanun yolunun belirlenmesindeki yanılgının başvuru hakkını ortadan kaldırmayacağı gözetilerek, Yargıtay 9. Ceza Dairesinin ret kararı kaldırılarak dosyanın eksikliklerin giderilmesi ve temyiz incelemesinin yapılması için daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın cezaevine uyuşturucu sokma eyleminin, uyuşturucu ticareti yapma suçundan beraatine ve infaz kurumuna yasak eşya sokma suçundan mahkûmiyetine neden olan hükümde, fiilin hukuki nitelendirilmesinde hata yapılıp yapılmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın tek bir fiili ile hem uyuşturucu madde nakletme suçu hem de infaz kurumuna yasak eşya sokma suçunun teşebbüsünü oluşturduğu, bu nedenle TCK'nın 44. maddesindeki fikri içtima hükmü gereğince en ağır cezayı öngören uyuşturucu madde nakletme suçundan cezalandırılması gerekirken, fiilin iki ayrı suç olarak değerlendirilerek beraat ve mahkûmiyet kararlarının birlikte verilmesi suretiyle CMK'nın 225. maddesine aykırı davranıldığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.