Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tespit Öncesi Nedene Dayalı Tapu İptali”
- Uyuşmazlık: Davacılar, mirasçı oldukları taşınmazların muris tarafından davalıya muvazaalı olarak devredildiğini iddia ederek tapu iptali ve tescil talep etmişlerdir.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiş olduğundan, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasının reddine karar verilmesi, davaların tefrik edilmesi suretiyle yeni esaslara kaydedilmesindeki usul yanlışlığına rağmen kararın sonucu itibariyle doğru olduğundan bahisle onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması ve davanın bu süre geçtikten sonra açılmış olması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil talebi ile bu talebin reddi halinde Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesine dayalı tazminat isteminin zamanaşımı ve hak düşürücü süre yönünden değerlendirilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazların kadastro tespitine karşı açılması gereken tapu iptali ve tescil davasının 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı ve tazminat davasının da zamanaşımına uğradığı, ayrıca Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2009 tarihli kararından sonra makul süre içerisinde dava açılmadığı gerekçesiyle yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro tespiti sonucu tapuya tescil edilen taşınmazlar üzerindeki davada, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davası açılabilmesi için öngörülen on yıllık hak düşürücü sürenin geçip geçmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tutanaklarının kesinleşme tarihinden itibaren on yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği ve hak düşürücü sürenin dava şartı olarak her aşamada re'sen gözetilmesi gerektiği değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacılar tarafından açılan kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında 10 yıllık hak düşürücü sürenin uygulanıp uygulanmayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın mülkiyetinin davacıların kök murisine ait olduğu iddiasına dayalı olarak açılan davanın, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davası niteliğinde olduğu ve kadastro tespitinin kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gözetilerek, yerel mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında 10 yıllık hak düşürücü sürenin uygulanıp uygulanmayacağı ve daha önce açılmış benzer bir davanın kesin hüküm oluşturup oluşturmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği ve mülkiyet hakkı bulunmayan davacının tazminat talebinde de bulunamayacağı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin ret kararı direnme kararı ile onanmıştır. - Uyuşmazlık: Tespit öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davacının dayandığı tapu kayıtlarının kapsamının belirlenmesi ve zilyetlik durumunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davacı ve davalının dayandıkları tapu kayıtlarının kapsamlarının belirlenmesi için yeterli araştırma yapılmadığı, tapu kayıtlarının krokilerinin zemine uygulanıp uygulanamayacağının tespit edilmediği ve taraf tanıklarının dinlenilmediği gözetilerek, eksik incelemeye dayalı verilen yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında hak düşürücü sürenin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazların kadastro tespit tarihinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasının, daha önce aynı taraflar arasında görülen ve kesinleşen dava nedeniyle kesin hükümden dolayı reddinin doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, ilk davada kadastro öncesi hukuki nedene dayanarak tapu iptali ve tescil talep ederken, mevcut davada da aynı talebi farklı bir hukuki dayanakla (zilyetlik, olağanüstü zamanaşımı) ileri sürmüş olmaları ve her iki davanın da aynı taraflar arasında, aynı konu ve aynı taleple açılmış olması nedeniyle, ilk davanın kesin hükmünün mevcut davayı da kapsadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, tespit maliki ile davacının aynı kişi olup olmadığının tespiti ve zilyetliğin ispatı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, tapu maliki ile davacının aynı kişi olduğunun tespitine ilişkin yeterli araştırma yapılmadığı, tapu kayıtları ve nüfus kayıtları arasında bağlantı kurulmadan, komşu parsellerin durumu ve yerel bilirkişi incelemesi yapılmadan eksik araştırmayla hüküm kurulduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı, kadastro çalışmaları sonucu başkası adına tescil edilen taşınmazların kendisine miras kaldığını ileri sürerek tapu iptali ve tescil davası açmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespitinin kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gözetilerek, davacının temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında hak düşürücü sürenin geçmiş olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının miras hakkına ilişkin iddiasının kadastro öncesi hukuki nedene dayanması ve Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesindeki on yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması gözetilerek, davanın usulden reddine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.