Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kültür Varlığı”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Kat maliklerinden birinin, kültür varlığı olan ortak apartmanda yaptığı tadilatların projeye aykırı olması nedeniyle diğer kat malikleri tarafından açılan müdahalenin önlenmesi ve eski hale getirme davası.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, tadilat yapılan yerlerin ortak alan olup olmadığı, eski hale getirme kararının binanın statiğini etkileyip etkilemeyeceği ve Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu'nun görüşünün alınması hususlarında eksik inceleme yapıldığı ve ayrıca hüküm kısmının yeterince açık ve net olmadığı gözetilerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti davasında, taşınmaz üzerindeki eski yapının niteliğine göre bedelin doğru hesaplanıp hesaplanmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaz üzerindeki yapının korunması gerekli kültür varlığı olması nedeniyle yapının tarihi ve eski eser niteliğinde olduğu gözetilerek, daha önceki bozma kararında belirtilen hususlara uygun olarak hesaplanan bedelin doğru olduğu değerlendirilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın tapu kaydının iptali ile idare adına tescili davasında, mahkemece hükmedilen bedelin ve uygulanan yasal usulün hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın üzerindeki kültür varlığı şerhi nedeniyle değer kaybı uygulanması, AİHM ve Anayasa Mahkemesi kararları doğrultusunda idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi, gerekçeli karar başlığında davalı isminin hatalı yazılması ve Anayasa Mahkemesinin 7139 sayılı Kanun ile değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8. fıkrasının iptali ile ilgili hükmünün gözetilmemesi nedeniyle bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazlar üzerinde davacıların zilyetlik iddiasına dayanarak tapu iptali ve tescil isteyip isteyemeyecekleri.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazların 26.11.2018 tarih ve 378 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararı ile milli park sınırı dışına çıkarıldığı, üzerinde birinci grup kültür varlıklarının bulunmadığı ve davacılar yararına kadastro tespit tarihi itibariyle zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu gözetilerek davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vakıflar Kanunu'nun 30. maddesi uyarınca Hazine adına kayıtlı taşınmazın vakıf adına tescilinin iptali istemiyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, taşınmazın vakıf yoluyla meydana gelen bir kültür varlığı olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın tapu kaydında kültür varlığı olduğuna dair şerh bulunması, eski tapu kaydı ve kadastro tespit tutanağında vakfa ait şerh yer alması, taşınmazın medrese vasfına sahip olması ve koruma kurulu kararında taşınmazda medreseye ait dershanenin bulunduğunun belirtilmesi gibi olgulara dayanarak taşınmazın vakıf yoluyla meydana gelen bir kültür varlığı olduğu ve Vakıflar Kanunu'nun 30. maddesi ile Vakıflar Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 178. maddesi şartlarının gerçekleştiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazlar üzerinde davacıların zilyet olduklarını ileri sürerek tapu iptali ve tescil istemeleri üzerine, Hazine'nin olağanüstü zamanaşımı ve taşınmazların kültür varlığı olması nedeniyle itiraz etmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların kadastro tespiti tarihi itibariyle zilyetlikle mülk edinme koşullarını sağladıkları, taşınmazların bir kısmının doğal sit alanı dışında kaldığı ve üzerlerinde kültür varlığı bulunmadığı tespit edilerek, davalı Hazine'nin temyiz itirazlarının reddine ve istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Korunması gerekli kültür varlığı olarak Hazine adına tescil edilen taşınmaz üzerinde davacının kazandırıcı zamanaşımı yoluyla zilyetlik ve mülkiyet iddiasının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin mülk edinmeye elverişli olmadığı ve ekonomik amaca uygun bir kullanım ve tasarrufunun bulunmadığı, dolayısıyla da 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesindeki kazandırıcı zamanaşımı koşullarının oluşmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine adına kayıtlı taşınmazın Vakıflar Kanunu'nun 30. maddesi uyarınca vakfa tescilinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın vakıf yoluyla meydana geldiğinin ve korunması gerekli kültür varlığı olduğunun tespit edilmesi, Vakıflar Kanunu'nun 30. maddesi ve Vakıflar Yönetmeliği'nin 178. maddesi şartlarının oluştuğunun kabul edilmesiyle, Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine adına kayıtlı taşınmazın Vakıflar Kanunu'nun 30. maddesi uyarınca vakfa tescil edilmesinin yolsuz tescil olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın tarihçesi, üzerindeki kültür varlığı şerhi ve vakıf kaydının mevcudiyeti değerlendirilerek Hazine'nin yolsuz tescil iddiasının yerinde olmadığına ve ilk derece mahkemesi kararının isabetli olduğuna kanaat getirilerek istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine adına kayıtlı iken Vakıflar Kanunu'nun 30. maddesi uyarınca vakfa devredilen taşınmazın, vakıf kültür varlığı olup olmadığı ve devrin hukuka uygunluğu konusunda anlaşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın vakıf kültür varlığı olduğunun ve 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 30. maddesindeki yasal koşulların oluştuğunun tespit edilmesi gözetilerek, Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine adına kayıtlı iken Vakıflar Kanunu'nun 30. maddesi uyarınca vakıf adına tescil edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ve Hazine adına tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın vakıf yoluyla meydana gelmiş olması, kültür varlığı olması ve kamu tüzel kişisinin mülkiyetinde bulunması gibi Vakıflar Kanunu'nun 30. maddesinin uygulanması için gerekli şartların oluştuğu değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine adına kayıtlı bir taşınmazın 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 30. maddesi uyarınca vakıf adına tescilinin iptali istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın mazbut vakıf taşınmazı olup vakıf yoluyla meydana getirildiği, vakıf kültür varlığı olduğu ve 5737 sayılı Kanun'un 30. maddesindeki yasal koşulların oluştuğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.