Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kadastro Tespitine İtiraz”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, yargı çevresi değişikliği sonrası verilen nihai karara karşı istinaf incelemesini yapacak yetkili Bölge Adliye Mahkemesi'nin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemeleri'nin yargı çevresinin değişmesinden sonra verilen nihai kararlara karşı istinaf yoluna başvurulması halinde, karar tarihi itibarıyla yetkili olan Bölge Adliye Mahkemesi'nin görevli olduğu gözetilerek Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin yetkili olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının mahkeme kararıyla iptali nedeniyle oluşan zararın 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca tazmini veya kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat isteminin reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı TMK’nın 1007. maddesine dayalı tazminat talebinin zamanaşımına uğraması ve kamulaştırmasız el koyma tazminatı için de davacılarda mülkiyet hakkının bulunmaması, ayrıca 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12. maddesi uyarınca dava açma süresinin geçmesi gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro tespiti sonucu orman olarak Hazine adına tescil edilen taşınmaz nedeniyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca tazminat istenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, kadastro tespiti öncesinde taşınmaza ilişkin tapu kaydının bulunmaması ve kadastro tespitine itiraz davası sonucu taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmiş olması nedeniyle, 4721 sayılı Kanun'un 1007. maddesi kapsamında tazminat sorumluluğu oluşmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacılar tarafından, 7143 sayılı Kanun'un geçici 1. maddesi kapsamında tapu kayıtları iptal edilen taşınmazları için kamulaştırmasız el atma nedeniyle bedel tahsili istenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 7143 sayılı Kanun'un uygulanmasına ilişkin idari işlemlerin tamamlanıp tamamlanmadığı, davacılara yer verilip verilmediği, verilen yerde düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılıp yapılmadığı, verilen yerin imar durumu ve davacıların açtığı davaların akıbeti gibi hususların eksik araştırılması nedeniyle, yerel mahkemenin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davasında aktif husumetin bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın mülkiyetine ilişkin kadastro tespitine itiraz davasının kesinleşmesinden sonra kamulaştırma davası açıldığı, bu nedenle kamulaştırma davası açıldığında taşınmazın maliki belli olduğundan aktif husumetin bulunduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesinin aktif husumet yokluğundan davanın reddine ilişkin kararının hatalı olduğu ancak sonuca etkili olmadığı gerekçesiyle direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, 7143 sayılı Kanun'un Geçici 1. maddesi uyarınca tapusu iptal edilip idare adına tescil edilen taşınmaz payı için kamulaştırmasız el atma tazminatı isteminin reddine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: 7143 sayılı Kanun kapsamında yapılan işlemlerin geçici niteliği, dava konusu taşınmaz için davacıya yer verilip verilmediği, verilen yerin imar durumu ve davacının açtığı kadastro tespitine itiraz davasının akıbeti gibi hususlar araştırılmadan eksik incelemeyle hüküm kurulması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacıya ait taşınmazın orman kadastrosuyla Hazine adına tescili nedeniyle uğranılan zararın, tapu sicil memurunun hatasından kaynaklandığı iddiasıyla 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca Devletten tazmin edilmesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: 1940 yılında verilen taksim ve satış kararında belirlenen yüzölçümünün tapu kaydından fazla olması ve kadastro tespitinin bu karara dayandırılması nedeniyle oluşan zarardan tapu memurunun kusurlu olmadığı, davada 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesinde belirtilen koşulların oluşmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının hatalı oluşması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun 1007. maddesi uyarınca tazmini isteminin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu kaydının dayanağını oluşturan izale-i şuyu davasında yüzölçümünün hatalı belirlenmesi ve kadastro tespitine itiraz davasının reddiyle taşınmazın Hazine adına tescilinin kesinleşmesi nedeniyle, 4721 sayılı Kanun'un 1007. maddesi koşullarının oluşmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İdari değişiklikle taşınmazın bulunduğu yerin başka bir ilçe sınırlarına dahil olması nedeniyle kadastro tespitine itiraz davasında hangi kadastro mahkemesinin görevli olduğunun belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 26/4. maddesi uyarınca yeni ilçe kurulması hali hariç, idari değişiklik sebebiyle başka bir bölgeye bağlanan taşınmaz mallara ilişkin uyuşmazlıklarda kadastroya başlama gününde yetkili olan kadastro mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek Osmaniye Kadastro Mahkemesinin görevli mahkeme olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hatalı kadastro tespiti nedeniyle uğranılan zararın TMK m. 1007 uyarınca tazmin edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, kadastro tespitine karşı 3402 sayılı Kanun'un 12/3. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde dava açmamaları nedeniyle, eski tapu kayıtlarına dayanarak mülkiyet hakkını elde etme imkanını kaybetmeleri ve aynı kayıtların uygulanmadığı iddiasıyla tazminat isteminde bulunamamaları gözetilerek, davanın reddine dair istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu sicilinin kadastro çalışmaları sırasında hatalı tutulması nedeniyle tazminat istemine ilişkin yargılama.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde kadastro tespitine itiraz edilmediği ve davacıların bu süre içerisinde dava açmayarak mülkiyet hakkını elde etme imkanını kaybettiği, mülkiyet hakkı olmayan kişinin de bu hakka dayalı tazminat isteminde bulunamayacağı gözetilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kıyı kenar çizgisinde kalması nedeniyle tespit dışı bırakılan taşınmazın bedelinin tazmini istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının tapulu taşınmazının bir kısmının kıyı kenar çizgisinde kalması sebebiyle tespit dışı bırakıldığı, kadastro mahkemesinin görevsizlik kararı vermesi üzerine genel mahkemede açılan tazminat davasında, taşınmazın bedelinin net gelir metoduna göre hesaplanmasında isabetsizlik görülmediği, ancak faizin dava tarihinden itibaren işletilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.