Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kefalet Sözleşmesi”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Boşanma protokolüyle devredilen taşınmaza ilişkin banka kredisinin, asıl borçlu tarafından ödenmemesi üzerine kefil tarafından ödenen kredi borcunun rücuen tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebinin incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Uyuşmazlığın kefalet sözleşmesi nedeniyle ödenen bedelin rücuen tahsili istemine ilişkin olduğu, banka dekontlarına göre ödemelerin kefil sıfatıyla yapıldığının anlaşıldığı ve aksine bir iddianın davalı tarafından ispatlanamadığı değerlendirilerek, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kira sözleşmesine kefil olan davalı yönünden, kefalet sözleşmesinin geçerlilik şekline uyulup uyulmadığı ve kefaletin geçerli olup olmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kefalet sözleşmesinin geçerlilik şekline ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 583. maddesindeki düzenlemenin emredici hüküm niteliğinde olduğu ve mahkemece re'sen gözetilmesi gerektiği, kefaletin geçersizliğinin takibe itiraz veya cevap dilekçesinde ileri sürülmesinin aranmayacağı gerekçesiyle, davacının temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 2547 sayılı Kanun'un 35. maddesi uyarınca imzalanan taahhütname ve kefalet sözleşmesinden kaynaklanan alacak için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Araştırma görevlisine mecburi hizmet çalışması karşılığında yapılan maaş ve katkı payı ödemelerinin iadesinin Anayasa’nın 18. maddesindeki zorla çalıştırma ve angarya yasağına aykırı olacağı, taahhütname ve kefalet senetlerindeki aksi yöndeki düzenlemenin de bu yasağı ihlal ettiği gözetilerek, davacı vekilinin temyiz itirazları reddedilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yurt dışına eğitim için gönderilen memurun, eğitimini tamamlayamaması nedeniyle yapılan eğitim giderlerinin geri ödenmesi talebinin hukuki dayanağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yüklenme senedinde azami eğitim süresinin belirtilmemiş olması, memurun eski görevine iade edilmiş olması, diplomasını sunmuş olması ve kefalet sözleşmesinde azami sorumluluk miktarının belirtilmemiş olması nedeniyle geçerli bir kefalet bulunmaması gözetilerek, eğitim giderlerinin tahsili talebinin reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kira sözleşmesine bağlı kefalet sözleşmesinde şekil şartlarına uyulup uyulmadığı ve kefaletin geçerliliği.
Gerekçe ve Sonuç: Kefalet sözleşmesinde, kefilin sorumlu olduğu miktar, kefalet tarihi ve müteselsil kefillik hususlarının kefilin el yazısıyla belirtilmemesi nedeniyle, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 583. maddesinde öngörülen geçerlilik şekline uyulmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kira sözleşmesinden kaynaklanan kira bedeli, tadilat giderleri, demirbaş bedelleri ve erken tahliye tazminatı talepleri ile kefillerin sorumluluğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kira sözleşmesinin 818 sayılı Borçlar Kanunu döneminde imzalanmış olması ve kefalet sözleşmesinde kefillerin sorumluluk miktar ve süresinin belirli olması nedeniyle, kefillerin de kira borcundan sorumlu olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı yararına bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yurt dışı eğitimini tamamlayamayan devlet memurunun eğitim masraflarının kefillerinden tahsili için açılan davada, kefillerin faiz sorumluluğunun başlangıç tarihinin belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Kefalet sözleşmesinde geri ödemenin yapılacağı tarihin masrafların yapıldığı tarih olarak belirlendiği gözetilerek, kefillerin de asıl borçlu gibi eğitim masraflarının yapıldığı tarihten itibaren işleyecek faize sorumlu tutulması gerektiği gerekçesiyle mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kira sözleşmesine kefil olan davacı hakkında, kefalet sözleşmesinin kanunda öngörülen şekil şartlarına uygun olup olmadığı ve bu bağlamda kefaletin geçerliliğinin tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Kefalet sözleşmesinde, kefilin sorumlu olacağı azami miktar, kefalet tarihi ve müteselsil kefaletin kefilin el yazısı ile belirtilmemesi nedeniyle 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 583. maddesinde öngörülen şekil şartına uyulmadığı ve kefaletin hükümsüz olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kira sözleşmesine kefil olan davalının, kefalet sözleşmesinde sorumlu olduğu azami miktar ve tarihi kendi el yazısıyla belirtmediği gerekçesiyle kefaletin geçerli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kefalet sözleşmesinde sorumlu olunan azami miktar ve kefalet tarihinin kefil tarafından el yazısıyla belirtilmesinin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 583. maddesi gereğince emredici hüküm olması ve davalının tacir sıfatının bulunmaması gözetilerek, istinaf mahkemesinin davalının kefalet sorumluluğunu reddeden direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından, icra takibine konu kredi borcuna ilişkin kefalet sorumluluğunun kapsamı ve faiz oranının tespiti noktasında itiraz edilmesi üzerine, itirazın iptali davasının açılması.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının kefalet sorumluluğunun kapsamının genel kredi sözleşmesi ve ek kart sözleşmeleriyle belirlendiği, davalı tarafından imzalanan sözleşmelerde kefalet sorumluluğunun açıkça yer aldığı, faiz oranının ise taraflar arasındaki sözleşme serbestisi ilkesi gözetilerek belirlendiği ve bilirkişi raporunun da bu hususları desteklediği değerlendirilerek, yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yurt dışına eğitime gönderilen bir kişinin eğitimini tamamlayamaması sebebiyle oluşan masrafların, asıl borçlu ve kefillerden tahsili istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Kefillerin eşlerinin kefalete rıza gösterdikleri belgelerde kefalet tarihinin bulunmaması, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 584. maddesinde öngörülen şekil şartını taşımadığından kefalet sözleşmesinin geçersizliğine ve kefillerin sorumluluğunun olmadığına karar verilerek, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından dava dışı üçüncü kişi adına davalıya yapılan ödemenin kefalet sözleşmesi kapsamında mı yoksa borç üstlenmesi sözleşmesi kapsamında mı yapıldığı ve yapılan ödemenin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri istenip istenemeyeceği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki protokolün borç üstlenmesi niteliğinde olduğu ve davacının sözleşmedeki teminatların iadesi ediminin ifa edilmediği yönündeki iddiasını dilekçeler aşamasında ileri sürmemiş olması gözetilerek, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.