Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Yazılı Delil Başlangıcı”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Sendika aidat alacaklarının tahsili istemine yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, zamanaşımı def'inin değerlendirilmesi ve icra takibinin devamına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Zamanaşımına uğramış senetlerin temel ilişkiye dair yazılı delil başlangıcı sayılabileceği ve sendika aidat alacaklarında zamanaşımı süresinin beş yıl olduğu gözetilerek, mahkemenin takibin devamına ilişkin kararının onanmasına hükmedilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından babası adına krediyle alınan traktörün inançlı işlem yoluyla kendisine devredilmesi gerektiği iddiasıyla açılan araç mülkiyetinin tescili ve terditli olarak sebepsiz zenginleşmeye dayalı bedelin iadesi istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının inançlı işlem iddiasını ispatlayacak yazılı belge veya yazılı delil başlangıcı sunamaması ve terditli talebi olan sebepsiz zenginleşme kapsamındaki bedel iadesi hususunda ise bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmaması gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı, babasına verdiği paranın inançlı işlem kapsamında olduğu ve babasının bu parayla taşınmaz satın alıp sattığı iddiasıyla davalı babası ve kardeşinden alacağının tahsilini talep etmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının inançlı işlem iddiasını ispatlayacak yazılı delil veya delil başlangıcı sunamaması, inançlı işlemlerin yazılı delille ispatlanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararlarının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Zamanaşımına uğramış bonolara dayalı icra takibi sebebiyle davacının borçlu olmadığının tespiti talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Zamanaşımına uğramış bononun yazılı delil başlangıcı sayılması ve davalının davacı ile arasındaki hukuki ilişkiyi ve alacağını yeminli tanık anlatımıyla ispat etmesi gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Zamanaşımına uğrayan bonolara dayalı olarak başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, faizin başlangıç tarihi ve davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Zamanaşımına uğrayan bonoların kambiyo senedi niteliğini kaybetmesi ve yazılı delil başlangıcı sayılması, ayrıca davalı vekilinin bulunmaması nedeniyle davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olması gözetilerek, ilk hükümde faizin takip tarihinden itibaren işletilmesine karar verilmesi doğru bulunurken, vekalet ücretine ilişkin kısım düzeltilerek karar onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı vekilin, davacıya ait taşınmazı satıp bedelini ödemediği iddiasıyla açılan davada, davalının inançlı işlem savunmasının geçerli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından sunulan 30.01.2016 tarihli belge ve emlak vergisi dekontlarının yazılı delil başlangıcı niteliğinde olduğu ve tanık beyanlarıyla inançlı işlemin ispatlandığı, dolayısıyla vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasının kanıtlanamadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taşınmaz satış bedelinin nemalarının davalıdan tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının iddiasının inançlı işleme dayalı olduğu, inançlı işlemin ispatı için yazılı belge veya yazılı delil başlangıcı niteliğinde belge bulunmadığı, banka dekontlarının tek başına ispata yeterli olmadığı gözetilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı ile annesi arasında davacı lehine sözlü bir inanç sözleşmesi yapıldığı iddiasına dayalı alacak davasının ispatı.
Gerekçe ve Sonuç: İnanç sözleşmesinin yazılı delil başlangıcı olmaksızın tanık beyanı ile ispatlanamayacağı ve davalı tarafından yeminin usulüne uygun reddedildiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacılar ile davalı şirket arasında adi ortaklığın bulunup bulunmadığı ve davacılar tarafından adi ortaklığın fesih ve tasfiyesinin istenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, adi ortaklık iddiasını kanıtlayacak yazılı delil veya HMK madde 203’te belirtilen istisnai durumları ispatlayamamaları ve tanık dinletme talebinin davalı tarafından reddedilmesi gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Zamanaşımına uğramış bonolara dayalı icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, bonoların dayandığı asıl alacağın varlığının kanıtlanıp kanıtlanmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Zamanaşımına uğramış bonoların yazılı delil başlangıcı niteliğinde olduğu ve asıl alacağın varlığının tanık beyanları ile kanıtlandığı gözetilerek yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından, ölen oğlu adına kayıtlı aracın inançlı işlem yoluyla kendisine ait olduğu iddiasıyla açılan araç mülkiyetinin iptali ve tescil davasının reddine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: İnançlı işlem iddiasının yazılı delil veya yazılı delil başlangıcı ile ispatlanması gerektiği, davacı tarafından sunulan banka dekontları ve makbuzların tek başına ispata yeterli olmadığı ve davacının iddiasını ispatlayamadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından davalıya gönderilen paranın inançlı işleme konu olup olmadığı ve iadesi gerekip gerekmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının inançlı işlem iddiasını ispat için yazılı delil veya delil başlangıcı sunmadığı, banka dekontlarının tek başına ispata yeterli olmadığı ve davacı tarafından yemin deliline de dayanılmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi’nin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.