Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kadastro Öncesi Tapu İptali ve Tescil”
- Uyuşmazlık: Kadastrodan önceki nedenlere dayalı tapu kaydının iptali ve tescili ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 1007. maddesi uyarınca tazminat isteminin reddi üzerine yapılan temyiz başvurusunun incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu iptali ve tescil talebinin daha önce aynı konuda açılmış ve kesinleşmiş bir dava nedeniyle kesin hükme tabi olduğu, tazminat talebinin ise zamanaşımına uğradığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil talebinin reddine rağmen, aynı taşınmazlar için kamulaştırma bedelinin istenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararında, davacıların payları belirtilmiş ancak her bir davacı için hüküm altına alınan bedellerin belirtilmemesi ve hükmün gerekçesinde hangi bilirkişi raporuna itibar edildiğinin anlaşılamaması ve çelişkili raporlar bulunması, ayrıca 130 ada 4 parsel no'lu taşınmazın mülkiyetinin tespiti için gerekli araştırmanın yapılmaması usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil talebi ile terditli olarak bedel iadesi talebinin, hak düşürücü süre geçtikten sonra açılması nedeniyle reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açılan davada, hakkın özünün ortadan kalktığı ve davacının malvarlığı üzerindeki hakkı ortadan kalktıktan sonra açılan davada tazminat hakkına sahip olamayacağı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasçılar tarafından, mirasbırakanlarına ait taşınmazların kadastro çalışmaları sonucu davalıya tescil edildiği iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, davalıların tapu maliki sıfatının bulunup bulunmadığı ve önceki bozma kararına uygun hüküm kurulup kurulmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, önceki bozma kararında davalı ...’ın tapu maliki olmadığı ve aleyhine dava açılmadığı belirtilmesine rağmen, tapu iptali ve tescile karar verilmesi ve karar başlığında davalı olarak gösterilmesi doğru olmadığından, bozma kararına uyulmayarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı, kadastro çalışmaları sonucu oluşan ve davalı belediye adına tescil edilen taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ve adına tescilini talep etmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazların kadastro çalışmaları sonucu oluştuğu, davacının tapu iptal ve tescil talebinde bulunabileceği 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi tapu kaydına dayanarak açılan tapu iptali ve tescil davasında, davacıların zilyetliğine dayanarak talep ettikleri taşınmazların mülkiyetinin kime ait olduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların dayandığı tapu kaydının daha eski tarihli ve doğru temele dayandığı, ayrıca komşu parsellerin revizyon gören tapu kayıtlarının da davalıları gösterdiği gözetilerek, davacıların temyiz itirazlarının reddine ve yerel mahkemenin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacılar, mirasçı oldukları taşınmazların muris tarafından davalıya muvazaalı olarak devredildiğini iddia ederek tapu iptali ve tescil talep etmişlerdir.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiş olduğundan, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasının reddine karar verilmesi, davaların tefrik edilmesi suretiyle yeni esaslara kaydedilmesindeki usul yanlışlığına rağmen kararın sonucu itibariyle doğru olduğundan bahisle onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçip geçmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazların kadastro tespitinin 1983 yılında kesinleştiği, davanın ise 2021 yılında açılması nedeniyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil ile tespit harici bırakılan taşınmazın tescili davasında, Hazine vekilinin istinaf başvurusunun reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Hazine vekilinin tescile konu taşınmazın değeri istinaf kesinlik sınırının altında kaldığı, yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmadığı ve hükmün ferileri yönünden kararın istinafında hukuki yararının bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle temyiz isteminin reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında davacıların zilyetlik ve tapu kaydı iddialarının dayanaklarının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların dayanmış oldukları tapu kaydının sınırlarının tespit edilememesi ve davacılara ait kazandırıcı zamanaşımı yoluyla zilyetliğin ispatlanamaması, davacıların mülkiyet iddiasını desteklemediği gözetilerek yerel mahkemenin tapu iptali ve tesciline ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil davasının hak düşürücü süre nedeniyle reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması gözetilerek, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi uyarınca yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması ve davanın bu süre geçtikten sonra açılmış olması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.